Kendinizi keşfedin Münsterland'ın bir parçası.

Heimathaus, Ostbevern'deki Heimatverein'in merkezidir. 18. yüzyılda inşa edilen yarı ahşap ev, 90'lı yıllarda yerel tarih derneği ve çok sayıda enerjik vatandaş tarafından yenilenmiştir. Bugün, orada bir el sanatları ve kırsal gelenekler koleksiyonu sergileniyor. Düzenli özel sergiler de tarihi binaya giriyor.

Ss. Cornelius ve Cyprianus'un kolej odasında Metelen cemaatinin hazineleri yatıyor. Metelen'deki eski kadın manastırı uzun bir geçmişe sahiptir. Manastır ve müteakip manastır feshedildikten sonra, 1000 yılı aşkın kilise tarihinden gelen kilise hazineleri 1989 yılında manastır odasında kendine yer buldu. Muhtemelen en değerli kalıntı, 11. yüzyılın başlarından kalma bir burse şeklinde bir cep emanetidir. Ziyaret hakkında bilgiZiyaretler, belirtilen çalışma saatlerinde veya talep üzerine sorumlu bucak ofisinde mümkündür.

Davensberg Kalesi Kulesi, muhtemelen 1250 civarında inşa edilmiş eski bir kale kompleksinin heyecan verici kalıntılarıdır. İlk olarak 1263'te bir belgede bahsedilen kompleksin tamamı, yüzyıllar boyunca cömertçe genişletildi ve tekrar tekrar inşa edildi. Üst katta bir şömine odası, zemin katta bir hapishane ve bodrum katında kasvetli bir zindan barındıran büyük kale kulesi de bu zamandan kalmadır. Kale kulesi şimdi sevgiyle döşenmiş yerel tarih müzesine ev sahipliği yapıyor. Rehberli turlar için Davensberg yerel tarih derneğinden telefonla rezervasyon yaptırabilirsiniz.

İlk Alman kağıt kesme müzesi Vreden'de bulunuyor. Olağanüstü koleksiyon, eski belediye binasında, doğrudan Vreden şehir merkezindeki pazar meydanında yer almaktadır. Büyüleyici kalıcı sergiye ek olarak, düzensiz aralıklarla heyecan verici özel sergiler de sunulabilir. Tur hakkında bilgilerMüze çalışma saatleri içinde ziyaret edilebilir. Talep üzerine rehberli turlar düzenlenmektedir. Müzenin girişi Café Altes Rathaus'tan geçmektedir.

Saerbeck'in aynı adı taşıyan banliyösünde bulunan Sinninger Mühle, Steinfurt bölgesinde kalan üç Hollanda yel değirmeninden biridir. Başlangıçta fırıncılık ve hayvan yemi üretimi için kullanılan değirmen, şimdi bir itfaiye ekipman salonu olarak hizmet veriyor ve ayrıca Saerbeck'in yel değirmenleri ve su değirmenlerinin tarihi üzerine bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 22 metre yüksekliğindeki kompleks, değirmenci Theodor Eilers tarafından 1866 civarında inşa edilmiştir. Zamanla, değirmen teknolojisini rüzgardan motor gücüne ve daha sonra elektrikli tahrik yoluyla her zaman zamana uyarladı. 1996 yılında bir anıt olarak korunmuş ve 2001 yılında tamamen yenilenmiştir.

Freckenhorst'un Warendorf semtindeki etkileyici St. Boniface kolej kilisesinin gölgesinde Petri Şapeli yer almaktadır. Kolej kilisesi gibi, erken Romanesk dönemden kalmadır ve 2001'den beri kolej odasına ev sahipliği yapmaktadır. Küçük müze, 1000 yılı aşkın manastır tarihinin hazinelerinden ilham alıyor. Koleksiyondaki en eski nesne, 10. yüzyılın sonundan kalma dört İncil metnini içeren bir parşömen el yazmasıdır. 

Eski şehrin kenarında Kulturhaus Tecklenburg var. Kültürel ve müzikal etkinlikler, sergiler, tiyatro veya kabare gösterileri - ziyaretçiler Kulturhaus'ta çok çeşitli aktiviteler bekleyebilirler. Kulturhaus Tecklenburg, çeşitliliği ile sadece kültür severlere ilham vermiyor! Ziyaret hakkında bilgiKulturhaus genellikle sadece etkinlikler, sergiler veya konferanslar için açılır.

Kunstverein "Galerie Münsterland"ın amacı, çağdaş görsel sanatı bölgesel, ulusal ve uluslararası alanlarda tanıtmaktır. Bu amaçla, aşağıdaki ilkelere dayalı bir program hazırlanmıştır: Tematik sergiler Genç sanatçıların teşviki Diğer kültür kurumlarıyla katılım ve işbirliği Ortaya çıkan geçici sergiler misafirler tarafından ziyaret edilebilir.

1993 yılında açılan müze, Emsdetten'in bir tarım ve el sanatları dokumacılar köyünden bir sanayi kentine gelişimini gösteriyor. Müze, 19. yüzyılın ortalarından kentin 1938'de kent olmasına kadar tekstil endüstrisindeki sanayileşmeyi ve bunun insanların yaşamları üzerindeki etkilerini ele alıyor. Müze, Emsdetten şehir merkezinin yakınındaki Hof Deitmar'daki Müzeler Adası'nda yer almaktadır. August Dutch Museum'a ek olarak, Wannenmacher Müzesi'nin yanı sıra Speicher Müzesi ve bir fırın da burada yer almaktadır. Tur hakkında bilgilerMüze belirtilen saatlerde açıktır. Resmi tatillerde başka çalışma saatleri geçerli olabilir. Müzenin bireysel rehberli turları Emsdetten Miras Derneği tarafından sunulmaktadır. Müze turu için randevular önceden kayıt yaptırdıktan sonra verilmektedir. Telefon +49 (0) 2572 941316 veya museen-emsdetten@web.de

Bisikletçiler için bilgiler Ibbenbüren bisikletçiler için mükemmel koşullar sunuyor. Tecklenburg bölgesinde merkezi bir konuma sahip olan otel, buradan çevreyi keşfetmek için sayısız fırsat sunmaktadır. Burada herkes için bir şeyler var. Ibbenbüren'in güneyinde, bisikletçiler Teutoburg Ormanı'nın etekleriyle karşılaşırlar. Zengin ormanları ile tepelik arazi, Münsterland'ın tekrar tekrar muhteşem manzarasını sunmaktadır. Popüler yerler Rheine'deki Bentlage Manastırı veya Hörstel'deki Gravenhorst Manastırı'dır. Tecklenburg ve Lengerich'in tarihi eski kentleri de kesinlikle görülmeye değerdir ve heyecan verici bir kültürel teklif sunar. Biraz daha rahatlamayı tercih ederseniz, Dortmund-Ems veya Mittelland Kanalı boyunca uzanan harika bisiklet yollarını kullanabilirsiniz. Çeşitli temalı bisiklet yolları, Münsterland'da ilginç bisiklet turları sunmaktadır. Tabelalarla işaretlenmiş temalı bisiklet yollarının her biri bölgenin çok özel içeriğini gösteriyor ve bu nedenle Münsterland hakkında heyecan verici hikayeler anlatıyor. Aşağıdaki temalı bisiklet yolu motosiklet müzesi boyunca uzanır: Efsane Rotası 4.500 kilometre uzunluğundaki Münsterland bisiklet yolu ağının girişi müzenin hemen önündedir.

Ladbergen'in tam kalbinde, eski yarı ahşap evde Turist Danışma Bilgileri'ni bulacaksınız. Evin önünde, bu noktada daha önce bilgi aktarmış olan Afrouper'ı bekliyorsunuz.

Dümmert Parkı, eski şehrin kenarında popüler bir yerel rekreasyon alanıdır. "Telgter Dreiklang"ın (hac şapeli, St. Clemens Kilisesi ve RELíGIO müzesi) hemen arkasında, Ems'in iki koluyla çevrili Dümmert Parkı yer almaktadır. Şehir içi ada sizi yürüyüşe çıkmaya veya dinlenmeye davet ediyor. Burada küçük açık hava etkinlikleri de düzenleniyor. Tanınmış bir sanat eseri de Dümmert Parkı'nda yer almaktadır. Dinnendahl'ın "Yahuda'nın Öpücüğü" zamansız bir anıttır ve bize insanın dokunulmaz haysiyetini hatırlatır. Ziyaret hakkında bilgi Dümmert Park'a tüm yıl boyunca ücretsiz olarak erişilebilir.

Nasse Dreieck, Mittelland Kanalı'nı Bergeshövede yakınlarındaki Dortmund-Ems Kanalı'na bağlar. İç deniz taşımacılığı için önemli bir hesap noktası, turistler için popüler bir destinasyon olarak da bilinir. Kırmızı seyir köşkü ve anıt taşı ile Kırmızı Üçgen, Münsterland'da bisiklet veya yürüyüş turunda güzel bir duraktır.TarihIslak Üçgen, 1916 yılında Hörstel'in Bergeshövede semtinde kuruldu. Fikir, yeni inşa edilen Mittelland Kanalı'nı 1899'da Kaiser Wilhelm II tarafından açılan Dortmund-Ems Kanalı'na bağlamaktı. Ve işte böyle çalıştı. Dokuz yıllık inşaattan sonra, 1915'te Bevergern-Minden bölümü ve ertesi yıl Minden-Hannover hattı açıldı. Bunu restoranlar ve diğer dükkanlar izledi. Bugün sadece liman ve bir sığınak istasyonu buna tanıklık ediyor.  Motorlu kendinden tahrikli araç sayısı azaldı ve kanallarda çekme işlemi durduruldu. Bu nedenle, Nasse Dreieck bugün pastoral bir huzur içinde yatıyor. Nasser Dreieck'teki üstü kapalı "Kırmızı Kutu" bakış açısıyla, kendi bisiklet veya yürüyüş turunuzda keşfedilecek çok şey var.

Telgte'nin hac şapelinde ziyaretçiler, Tanrı'nın Kederli Annesi'nin mucizevi görüntüsüyle karşılaşacaklar. Şapel 1654'te inşa edildi - Telgte'ye ilk hac ziyaretinin onaylanmasından üç yıl sonra. Her yıl yaklaşık 100.000 hacı, ünlü kavak ahşap tablosunu ziyaret etmek için şehre geliyor. Ve gittikçe daha fazlası var. Katolik Kilisesi tarafından yapılan sayısız tanıma ve onurlandırma sayesinde, hac şapeli giderek daha ünlü hale geldi. Çok sayıda hediye aldı ve sürekli genişletildi. İnşaat ve geliştirmeHac şapelinin inşaatı, Münster Prensi-Piskoposu Christoph Bernhard von Galen tarafından başlatılan 1654'te başladı.  Şapelin kutsanması 2 Temmuz 1657'de gerçekleşti. Tüm dönem boyunca çeşitli yeniden yapılanma çalışmaları yapıldı (1763: kutsallığın tamamlanması; 1854: şapel ile şapel arasındaki bölme duvarının kaldırılması) Kutsallık; şapelin kuzey tarafındaki kutsallığın daha sonra yenilenmesi; 1959: Tesisin temelden yenilenmesi iç - önceki neo-Gotik mobilyalar kaldırıldı).

Bisikletçiler için bilgiler Münsterland bisiklet yolu ağının tabelalı bisiklet yolları hemen yakınından geçmektedir. Kilise ziyareti, Nordkirchen, Westerwinkel ve Vischering Kalesi kalelerine yapılacak bir kale turu ile kolayca birleştirilebilir. Çeşitli temalı bisiklet yolları, Münsterland'da ilginç bisiklet turları sunmaktadır. Tabelalarla işaretlenmiş temalı bisiklet yollarının her biri bölgenin çok özel içeriğini gösteriyor ve bu nedenle Münsterland hakkında heyecan verici hikayeler anlatıyor. Böyle temalı bir bisiklet yolu, St. Mauritius kilisesinin yakınından da geçmektedir. 100 Kale Rotası En yakın merkez: 33

Meryem Ana Kilisesi olarak da bilinen Überwasserkirche, Münster'deki en eski kiliselerden biridir. Dokuzuncu yüzyıldaki erken inşaatından sonra, kilise soylu bayanlar için bir manastırın temeli haline geldi. Kilisenin bir diğer önemli olayı, kuleyi yıkan "Anabaptistler" tarafından ele geçirilmesiydi (1898'de tekrar kazıldı, Ulusal Müze'de yeni bir ev buldu). Restore edilen Überwasserstift 1773'te kaldırıldığında, ruhban okulu manastırın varlıklarından kuruldu. Bu, mührü hala Tanrı'nın Annesi, "Überwasser'in sevgili Leydisi" ni gösteren Münster Üniversitesi'nin ortaya çıkmasına neden oldu. Bugün, Überwasserkirche kilise hizmetlerine ek olarak sergiler ve konserler için kullanılıyor. Katedrali veya Münster'deki haftalık pazarı ziyaret ederseniz, bu güzel kiliseye mutlaka bir göz atmalısınız! Tarihçe hakkında bilgilerKazılara göre, Meryem Ana Kilisesi dokuzuncu yüzyılın sonlarında küçük bir kilise şeklinde inşa edilmiştir. 29 Aralık 1040'ta Meryem'in Doğuşu unvanı ile kutsandı – ad Beatam Mariam Virginem sub Titulo Nativitatis. Kral III. Henry'nin yanı sıra çok sayıda imparatorluk prensi ve on iki piskopos da oradaydı. Sonuç olarak, kilise 1071'de bir yangına kurban gitti. Yeni binanın kesin tarihi henüz belgelenmemiştir.  Lothar von Süpplingenburg 1121'de Münster'i fethettiğinde, kilise de kötü etkilendi. Kilise bugünkü haliyle 1340 yılından 15. yüzyıla kadar inşa edilmiştir. 25 Haziran 1535'teki fetihlere kadar, "Anabaptistlerin" terör saltanatı arttı. Überwasserkirche'nin kulesi atıldı ve ortaya çıkan platforma silahlar yerleştirildi. Meryem ve Havariler'in hayatta kalan, son derece değerli Gotik taş figürleri batı portalından yırtılmış ve takviye için şehir surlarına damgalanmıştır (1898'de tekrar kazıldı, Devlet Müzesi'nde yeni bir ev buldular). Uzun süredir restore edilmiş olan Überwasserstift, 1773'te papalık onayıyla kaldırıldığında, içinde sadece beş bayan yaşıyordu. Manastırın geliri ve hatırı sayılır gayrimenkulü, ruhban okuluna ve yeni kurulan üniversiteye bağış yapmak için kullanıldı. 1904'ten bu yana, Liebfrauen'den birkaç yeni cemaat ayrıldı (1905'te Kutsal Haç, 1908'de Çocuk Evi, 1936'da Gievenbeck, 1939'da Trinity ve 1952'de St. Theresia dahil), bazıları o zamandan beri yeniden birleştirildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında, o zamanki Münster Piskoposu Clemens August Graf von Galen, Überwasserkirche'de Nasyonal Sosyalizme karşı ünlü vaazlarından birini verdi. Kilise o sırada hava saldırılarından kötü bir şekilde etkilendi, ancak yeniden yapılanma mümkündü. 1968'de kilisenin içi restore edildi; 1972'den beri kilisenin yeniden bir orgu var. 1976-1983 yılları arasında kule dışarıdan restore edilmiştir. 2014'ten 2018'e kadar Überwasserkirche sıfırdan yeniden yenilendi. Tur hakkında bilgilerÜberwasserkirche, belirtilen çalışma saatlerinde veya bir etkinlik veya serginin parçası olarak içeriden ziyaret edilebilir. Gotik salon kilisesinin dış turunu istediğiniz zaman yapabilirsiniz.

Feribotu kıyıya bağlayan zincirler yardımıyla, bisikletler de dahil olmak üzere altı kişiye kadar kendi kas güçleriyle kendilerini Lippe'nin üzerinden çekebilirler. Bununla birlikte, güvenlik nedeniyle, feribot bireyler tarafından kullanılamaz ve bu nedenle Lippe'yi geçmek için feribotta en az iki kişinin olması gerekir. Feribot genellikle nisan başı ile ekim sonu arasında gün doğumu ve gün batımı arasında kullanılabilir. LUPIA gece boyunca zincire takılır ve hatta sel durumunda sudan çıkarılır. Yaz sonunda veya sonbaharda, çalışma saatleri gün ışığına göre ayarlanacak ve değişen çalışma saatleri ile gerekli kapanışlar basın yoluyla ve sahadaki bildirimlerle duyurulacaktır.

Lienen Yalınayak Parkı'nda doğa deneyimi ve kişisel deneyim ön plandadır. Toplam uzunluğu iki kilometre olan bir rotada, yol ahşap, taş, ağaç kabuğu malç, çimen, kil veya su gibi çok çeşitli yüzeylerden geçer.

Yolculuk Demiryolu Müzesi, Metelen ve Wettringen arasındaki Metelen Land istasyonundaki istasyon binasında yer almaktadır. Araba ile ulaşım: İstasyon, B70 federal yolunun yakınında yer almaktadır. Bir tabela B70'ten Metelen Land istasyonuna giden yolu gösterir. A31 otoyoluna (Emden - Bottrop), B54 federal yoluna (Gronau - Münster) ve A30 otoyoluna (Ren - Bad Oeynhausen) bağlantılar. Trenle ulaşım: Metelen Land tren istasyonu, demiryolu hattı: Münster - Enschede Metelen Land tren istasyonu, Metelen Heath'e yürüyüş veya bisiklet turları için de iyi bir başlangıç noktasıdır. Bu gezi, demiryolu müzesi ziyareti ile mükemmel bir şekilde birleştirilebilir. Park Metelen Land Tren İstasyonu'nda ücretsiz otopark mevcuttur.

Bisikletçiler için bilgiler Küçük doğa rezervleri ve doğal alanların yanı sıra Teutoburg Ormanı'nın etekleri, Mettingen çevresindeki manzarayı karakterize eder. Hafif yokuşlar nedeniyle bisiklet turu bazen daha zor olabiliyor ancak bisikletçiler güzel manzaralarla ödüllendiriliyor. Tecklenburg'a veya Hörstel'e Gravenhorst Manastırı ve Nasser Dreieck'e bisiklet turları yapmaya değer. Tüötten gibi "sınırların" ötesine seyahat etmek istiyorsanız, Mettingen'den güney Emsland'ı veya Osnabrück bölgesini keşfetmek için mükemmel fırsatlarınız var. Aşağıdaki tabelalı temalı bisiklet yolları Mettingen'den geçer ve bölgenin özelliklerini daha da yakınlaştırır: Efsane Rotası Töddenland Bisiklet Yolu Yaklaşık 4500 kilometre uzunluğundaki Münsterland bisiklet yolu ağının girişi, doğrudan Schultenhof ve Posta Müzesi'nde yer almaktadır.

Clemenskirche, 1745'ten 1753'e kadar Merhamet Kardeşleri için bir manastır ve hastane kilisesi olarak inşa edilmiştir. Kilisenin planları, yakındaki Erbdrostenhof'ta ve Münsterland'daki diğer birçok binada da yer alan Barok ustası Johann Conrad Schlaun'dan başkası tarafından hazırlanmadı. Clemenskirche, kuzey Almanya'daki en önemli kilise binalarından biridir, ancak iç mekanı büyüleyici Rokoko tarzı unsurlardan ilham alır. Bitişikteki manastır 18. yüzyılda feshedildi. Bugün, Clemenskirche çoğunlukla kilise ayinleri, konserler ve düğünler için kullanılmaktadır. Kilisenin içine bir göz atmak her zaman değerlidir. Ziyaret hakkında bilgilerAçık alan ve küçük parka her zaman ücretsiz olarak erişilebilir. Kilisenin içi sadece istek üzerine veya bir etkinlik sırasında ziyaret edilebilir. Bazı günler Clemes Kilisesi'nin girişine erişilebilir. Bir kafes kapı, güzel tavan resimlerinin ve ana sunaktaki heybetli sütunların harika manzarasını sunar.Tarih hakkında bilgiClemenskirche, 1745 ve 1753 yılları arasında Bavyera Prensi-Piskoposu Clemens August adına Barok mimar Johann Conrad Schlaun'un planlarına dayanarak inşa edilmiştir. Clemenskirche, 1811'de feshedilen Merhamet Kardeşleri'nin manastırına ve hastanesine aitti. İkinci Dünya Savaşı'nda Clemenskirche, katedrale yapılan bir hava saldırısında büyük ölçüde tahrip edildi. Cephenin sadece bazı kısımları korunabilmiştir. Bugün, orijinal Clemenskirche'nin aslına uygun bir kopyası aynı yerde duruyor. Yeniden yapılanma 1956 gibi erken bir tarihte başladı. Güzel tavan resimleri ve heybetli sütunlarla ayrıntılı iç mekan 1973 yılında tamamlanmıştır. Bugün, kilise şehir merkezinin cemaat topluluğuna aittir ve çoğunlukla kilise ayinleri, konserler ve düğünler için kullanılmaktadır.

Burada iyi vakit geçirebilir ve Vestfalya misafirperverliğinin tadını çıkarabilirsiniz: Yerel gastronomi, kuşkonmaz ve Vestfalya jambonu, elma soslu patates krepleri veya lahana gibi lezzetli, ev yapımı spesiyaliteler sunmaktadır. Tüm duyular için özel bir deneyim, şehir merkezinin ortasındaki yalınayak parktır. Köy göletinin yanında pitoresk bir konuma sahip olan patika, çayırlar ve tarlalar boyunca uzanır, birçok yerde Teuto manzarası açılır. Ayaklarınızla çim, kum ve daha birçok doğal malzemeyi hissedebilirsiniz. Lienen'de, Tecklenburg bölgesindeki muhtemelen en küçük müzeyi ziyaret edebilirsiniz. Haus des Gastes'teki mini müzede, (neredeyse) her ziyarette farklı bir sergiye hayranlıkla bakılabilir. Sergiler genellikle küçük topluluktaki sayısız etkinlikle tematik olarak koordine edilir.

Ayakkabının tarihi boyunca adım adım: Vreden'de dünyanın en büyük minyatür ayakkabı koleksiyonu hayranlıkla izlenmeyi bekliyor. Minyatür Ayakkabı Müzesi'ndeki 250'den fazla vitrin, ayakkabı çeşitliliğini anlatıyor. 50 yılı aşkın bir süredir, usta endüstriyel ayakkabıcı Richard Fenchel ve eşi, boş zamanlarında yüzlerce çift üreterek, doğru işçilikle ve en küçük ayrıntısına kadar 1:3 ölçeğinde orijinaline sadık kalan tarihi ve çağdaş çiftleri yeniden yarattı. Sevgiyle hazırlanan sergi, geçmiş günlerin diğer kalıntıları tarafından hayata geçiriliyor ve farklı dönemlere, kültürlere, sosyal sınıflara ve eğilimlere dair içgörüler sunuyor. Müze, türünün en büyüğü olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girerek gerçek bir ayak izi bırakıyor.

Yıkama tahtasından günümüz yıkama tekniklerine kadar 2000'den fazla sergi ile yıkama tarihine bir giriş.

İster kısa bir mola, ister günübirlik bir gezi veya yıllık tatil olsun: Lienen Turist Danışma Ofisi ekibi, Haus des Gastes'i aramanızı veya kişisel ziyaretinizi dört gözle bekliyor.

Küçük şirin kale ve çiftlik binaları geniş hendeklerle çevriliydi. Bir yıldırım düşmesinden sonra, kale 1899'da tamamen yandı. 1900/01 gibi erken bir tarihte, mimar Prof. Schädler'in planlarına göre genişletildi ve stilistik olarak Schlaun Binası'na dayanarak yeniden inşa edildi. 1903'te birkaç küçük binadan oluşan bir İngiliz bahçesi oluşturuldu. 1951'den beri kale, yatılı okulu olan bir gramer okuluna ev sahipliği yapıyor. Okul operasyonları nedeniyle kale binası ziyarete açık değildir, ancak kalenin şövalyeler salonunda düzenli olarak konserler düzenlenmektedir. Kale parkı, yoğun ormanlar ve Beverauen'den geçen güzel patikalarla bir huzur vahasıdır. Parkın öne çıkan özelliği, özellikle Mayıs ve Haziran aylarında çiçek açan büyük ormangülü popülasyonlarıdır. Parka erişim her zaman mümkündür. Tavsiyemiz: Ostbevern Touristik e. V., randevu ile kale parkında ilginç (doğa) turlar sunar, örneğin parktaki "şampanya standında" "şampanya atıştırmalıkları" ile.

Tarihi ev cephelerinin kapalı topluluğu, altı farklı yüzyıldan kalma binalardan oluşmaktadır. Tarihi belediye binasının yanında basamaklı ve kör duvarlı evler görülebilir. Renkli "ejderha başları" ve cephedeki muhteşem bir geyik, eski Vestfalya Hansa şehri Warendorf'un zenginliğini hala yansıtıyor. Özellikle, güzel duvarlar Tarihi Pazar Meydanı'nda eşsiz bir atmosfere katkıda bulunur.

Gronauer Dreiländersee'nin popülaritesi sadece mükemmel su kalitesinden değil, aynı zamanda çok çeşitli boş zaman aktivitelerinden de kaynaklanmaktadır: Mini golf, yelken, binicilik, yürüyüş, gecelik konaklama veya dinlenme - Dreiländersee, bir hafta sonu gezisi veya kısa bir ziyaret için yakın ve uzak konuklar için her zaman önerilen bir adrestir.

Altenberge'deki bölge kilisesi muhtemelen Liudger'in bir vakfına kadar uzanıyor. 1970 yılında yapılan kazılarda, batı kuleli Romanesk bir selef yapının apsisi keşfedildi. Mevcut kilise 14. yüzyıldan kalmadır ve çokgen korolu üç bölmeli bir salon kilisesi olarak inşa edilmiştir. Kutsallık 1590 yılını taşıyor ve 1882'de Yaşlı Hilger Hertel, kuleli neo-Gotik batı binasını inşa etti. Yan koridorların enine kalkanları muhtemelen 1882'de yeniden inşa edildi. Kumtaşı portallı merkezi koy 1961 yılında yenilenmiştir. İçeride, yuvarlak sütunlar üzerinde nervürlü tonozlar ve hizmetler. 14. yüzyıldan kalma kilit taşları renkli olarak boyanmış ve mecazi olarak dekore edilmiştir. Neo-Gotik batı kesiminde yıldız tonozları vardır. Koroda ayin, yıkama ve koro nişleri vardır. 15. yüzyıldan kalma dal resmi 1963'te ortaya çıkarıldı. Victor von der Forst'un renkli koro penceresi 1890'dan kalmadır. Güney portalının önünde, 1983'ten Hans Dinnendahl tarafından yapılan Vaftizci Yahya'nın hayattan daha büyük heykeli var.

Münster Katedral Meydanı'nı keşfedin: Çarşamba ve Cumartesi günleri sabah 7:00'den öğleden sonra 2:30'a kadar meydan, taze, yerel ürünler ve benzersiz ürünlerle renkli bir haftalık pazara dönüşüyor. Dinlendirici bir gün geçirmek ve eşsiz havanın tadını çıkarmak için mükemmel bir yer. Katedral meydanının sunabileceği çok daha fazla şey var! St Paul Katedrali ve LWL Sanat ve Kültür Müzesi gibi tarihi binalarla çevrili olan meydan, Münster'in kalbidir. Kültürel tarihi yaşayan günümüzle birleştirir - gerçek Münster hissini deneyimlemek için idealdir. Tüm ziyaretçiler için bir zorunluluktur.

Aristokrat manastır ve onun öncülü olan Sistersiyen rahibe manastırı, 800 yılı aşkın bir geçmişe sahiptir. 1538 yılında kurulan manastır, birlikte pastoral Leeden köyünün merkezini oluşturan bir kolej kilisesi ve bir kolej evinden oluşmaktadır. Kolej evi, manastırın kuruluşu ve dağılmasıyla ilgili belgelerin yer aldığı küçük bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Sergi ayrıca Leeden Manastırı'ndaki yaşama dair ilginç bilgiler de sunmaktadır.

Romalılar Haltern am See ve çevresinde belirgin izler bırakmıştır. İmparator Augustus zamanında Haltern, çok sayıda önemli tesise sahip önemli bir askeri kamp olarak kabul ediliyordu. İzlerin araştırılması sırasında araştırmacılar bir ana kampın ve kamp banliyösünün izini sürebilmiş ve böylece Romalıların yaşam biçimi hakkında önemli sonuçlar çıkarabilmişlerdir. Lippe Nehri üzerindeki konumu ve Germania'ya yakınlığı kampın önemli stratejik konumunu açıklamaktadır. Haltern'in ünlü Varus Savaşı'nda önemli bir rol oynaması tesadüf değildir. Müze, Romalıların günlük yaşamlarını nasıl sürdürdüklerini ve aynı zamanda dünya tarihinin nasıl yazıldığını canlı ve modern bir şekilde göstermektedir. Sergiler ziyaretçileri katılmaya ve hayret etmeye davet ediyor. Müzenin arka tarafındaki Aliso Roma inşaat alanı da görülmeye değerdir.

Cappenberg Kalesi barok manastır mimarisinin önemli bir örneğidir. Tarihi sergi salonları düzenli olarak geçici sergilere ve müzikal ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaktadır. Çevresindeki geyik parkı ve ormanın bulunduğu arazi, cazip bir gezi ve rekreasyon alanıdır. Cappenberg Kalesi şu anda kapsamlı bir şekilde yenilenmektedir!

Coesfeld-Lette'deki eski Herding çiftliğinde bulunan cam müzesinde ziyaretçiler, çağdaş Avrupa camından yapılmış çeşitli cam objelere hayranlıkla bakabilirler. Ernsting Vakfı'nın koleksiyonundan seçme objelerin yanı sıra yeni satın alınan objeler de düzenli olarak geçici sergilerde sunulmaktadır. Bazı sanatçıların eserleri de düzenli olarak sergilenmektedir. Cam müzesinin yakınında ayrıca bir cam deposu ve başka koleksiyonların da yer aldığı bir cam bahçesi bulunmaktadır.

Kult 2017'den beri Vreden'de bulunuyor. Batı Almanya'da başka hiçbir binada olmadığı kadar modern mimariyi, müzeyi, araştırmayı ve bilimi bir araya getiriyor. Bu etkileyici binada, eski ve yeninin yan yana gelişi daha fazla olamazdı. Bir yanda modern binanın net çizgileri ve yapıları, diğer yanda 1400 yılı aşkın bir geçmişe ait sanat-tarih sergileri. Bu bakış açısı değişikliği, kültü bu kadar çekici ve sıra dışı kılan şeydir!

Gescher'deki çan müzesi, ziyaretçileri çanların tarihi ve çan yapımcılığının gelişimi boyunca bir yolculuğa çıkarıyor. Ziyaretçiler 20 farklı temalı alanda müzik aleti ve zanaat hakkında daha fazla bilgi edinebilmektedir. Çok sayıda istasyon ziyaretçileri katılmaya teşvik ediyor, böylece koleksiyon birçok farklı şekilde deneyimlenebiliyor. Gescher'deki çan müzesi bu kapsamlı programıyla Kuzey Almanya'da benzersizdir. Özellikle 12. yüzyıldan kalma Vestfalya'daki en eski "şekerli somun çanı" dikkat çekmektedir. Müze ayrıca, diğer şeylerin yanı sıra gösteri amaçlı kullanılan kendi sarı dökümhanesine de sahiptir.

Okul günleri: Bazıları için keyifli bir zaman dilimi, bazıları içinse daha çok unutulması gereken bir zaman dilimi. Ancak kimsenin okul günlerinden unutmadığı şeyler vardır. Neredeyse herkes sınıfının neye benzediğini ve tebeşirin kara tahta üzerinde çıkardığı sesi bilir. Ya da sıraların ve masaların nasıl hissettirdiğini. Ahaus Okul Müzesi'ni ziyaret edenler tüm bu anıları yeniden yaşayabilir ya da 50 yıl önceki okula bir göz atarak onları yeniden keşfedebilir. Okul müzesi genç ziyaretçiler için de görülmeye değer. O zamanki öğrenimle bugünkü öğrenimi karşılaştırabilirler.

Mühlenhof, Münsterland kültürünün ve tarihinin bir parçası burada büyük bir tutkuyla korunduğu için çok özel bir yerdir. Açık hava müzesinde ziyaretçiler geçmişte gezinebilir ve yaşamı ilk elden deneyimleyebilirler. Beş hektarlık alanda ziyaretçiler 16. ve 19. yüzyıllar arasında inşa edilmiş irili ufaklı 30 bina bulacaktır. Binaların birçoğu dönemin orijinal yapılarıdır ve orijinal olarak Münsterland veya Emsland kırsalında yer alırken, diğerleri eski modellere göre yeniden inşa edilmiştir. Evlerin iç mekanları tarihi ev eşyaları ile döşenerek ziyaretçilere geçmişin Münsterland'ındaki yaşam alışkanlıkları ve koşullarının yanı sıra çalışma şekli hakkında otantik bir izlenim vermektedir. Bockwindmühle, Rossmühle, Backhaus, Spieker, Mühlenhaus ve Gräftenhof özel mimari anıtlardır.

Çömlekçilik müzesi, eski bir çömlekçi ailesinin tarihi bir evinde yer almakta ve 19. ve 20. yüzyılların başındaki yaşam koşullarını göstermektedir. O dönemde Ochtrup'ta halen 23 çömlekçi üretim yapmaktaydı. Tarihi 1678 yılına kadar uzanan evde, eski çiftlik evinin mobilyalarının yanı sıra seramik eserler de sergilenmektedir. Koleksiyondaki en eski objeler 14./15. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Muhtemelen bölgedeki en küçük müzelerden biridir, ancak yine de geçmiş yüzyıllardaki yerel çömlekçilik endüstrisine ilginç bir genel bakış sağlar. "Ochtrup yedi kulplu çömlek" ve "Ochtrup bülbülü" özellikle Ochtrup kasabası için karakteristiktir. Bülbül, üflendiğinde kuş cıvıltısına benzer bir ses çıkaran bir kap flütüdür. Müze ayrıca modern seramik ve diğer sanat eserlerinden oluşan özel sergiler de düzenlemektedir. Düzenli çömlekçilik kursları gençlere ve yaşlılara yaratıcı olma şansı vermektedir.

Almanya'da muhtemelen tek olan bu müze, çamaşır yıkamanın tarihini göstermektedir. Sergilenen 5000'den fazla eser, bir kalıp sabundan birkaç ton ağırlığındaki soğuk ütü makinesine kadar "ev kadınının günlük yaşamının" gelişimini ayrıntılı ve esprili bir şekilde gösteriyor. Çamaşır bakımının gelişimi eski köy okulunda hayat buluyor. Ziyaretçiler, yıkama yöntemlerinin zahmetli el işçiliğinden modern tekniklere nasıl değiştiğini canlı bir şekilde izleyebilirler. Tarih meraklıları ve teknoloji meraklıları için değerli bir durak. En eski sergi bile 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Ancak serginin en önemli parçası, 1889 yılından kalma yaklaşık üç buçuk ton ağırlığındaki bir soğuk ütü makinesi.

RELíGIO - Vestfalya Dini Kültür Müzesi hac, Kardinal von Galen ve Noel geleneklerinin dönüşümü gibi konulara ışık tutmaktadır. Sergilenen eserlerin Vestfalya ile güçlü bir bağı olduğundan, müzenin isminin bölge ile din arasındaki bağlantıyı yansıtması amaçlanmıştır. Müze, dünya dinlerinden günlük kültüre ve modern sanata kadar yedi aktif koleksiyon alanına sahiptir. Etkileyici bir göz alıcı, 1623'ten kalma büyük Telgte Kıtlık Kefeni, fileto dikişiyle yapılmış 33 resimli panel içeriyor. Bu tasvirler, İsa Mesih'in çektiği acıları ve dirilişini ve Eski Ahit'teki Tutku modellerini anlatmaktadır.

Hof Deitmar, bir zamanlar Emsdetten köyünü karakterize eden dört "orijinal çiftlikten" korunmuş olan tek çiftliktir ve bu nedenle bugün hala kasabanın özel bir merkezidir. Geniş oyun alanıyla komşu park, özellikle aileler için popüler bir yerdir. Ancak kültür meraklıları da Hof Deitmar müze adasında, yarı ahşap güzel binanın etrafındaki arazide çok çeşitli cazibe merkezleri bulacaktır. Hof Deitmar'daki binaların bir kısmını da kullanan Heimatbund Emsdetten, bölgede birkaç müze işletmektedir: Wannenmachermuseum, August-Holländer-Museum, Backhaus ve Speicher. Her müze kendine özgüdür ve Emsdetten'den özel tarihi olayları sergiler.

Annette von Droste zu Hülshoff'un hatıralarının sergilendiği Droste Müzesi, Hülshoff Kalesi'nde yer almaktadır. Ziyaretçilere Münsterland aristokrasisinin Klasisizm ve Biedermeier dönemlerindeki yaşam tarzları hakkında bilgi verilmektedir. Münsterland bölgesinin pastoral ortamında Annette von Droste-Hülshoff'un ilham verici dünyasını deneyimleyin. Malikane, park ve hendekli kaleden oluşan tarihi topluluk, ünlü şairin o dönemdeki yaşamı ve çalışmaları hakkında otantik bir fikir vermektedir. Kültüre ilgi duyanlar ve edebiyat tarihini sevenler için ziyaret etmeye değer.

Mettingen'deki Tüötten Müzesi, keten tüccarlarının - Tüötten - tarihini ve seyyar satıcılıktan büyük bir mağaza imparatorluğuna gelişimini canlı bir şekilde göstermektedir. Müze, her biri farklı bir temaya odaklanan ve keten tüccarlarının yaşamına dair bir içgörü sağlayan üç eve ayrılmıştır. Sergilenenler arasında bir dokuma tezgahı, takunya yapımcısı için kemikli bir çalışma tezgahı, süslü bir pirinç yatak ısıtıcı, 1850'lerden kalma bebek ekipmanları ve dantel yapımı yer almaktadır. Etkileyici duvar resimleri, çizimler, fotoğraflar ve ters cam resimleri de Tüötten ve ailelerinin yaşamına dair bir fikir vermektedir.

2004'te açılan müze, rock müziği ve pop tarihine odaklanıyor. Sergi, deneyim ile bilgiyi ve duyusal deneyim ile etkileşimi bir araya getiriyor. Ses koridorları ve medya enstalasyonları ziyaretçilerin müziği doğrudan deneyimlemesine olanak tanıyor. Müze ayrıca 100 yıllık rock ve pop tarihi hakkında ayrıntılı arka plan bilgileri de sunuyor. Öne çıkan noktalardan biri, Almanya'nın en efsanevi kayıt stüdyolarından biri olan CAN Stüdyosu'dur. Alman avangard grubu "CAN "ın sekiz stüdyo albümü 1970'lerde burada üretildi. Marius Müller-Westerhagen'in albümleri de burada üretilmiştir. Kendi müzik videonuzun yıldızı olabileceğiniz Greenbox'ı özellikle tavsiye ediyoruz.

Forum Altes Rathaus Borken - kısaca FARB - Borken'in merkezindeki yeni kültürel mekandır. Sanat, kültür ve tarih için bir yer. Eski belediye binasının odaları, kültür ofisi ve turizm danışma merkezinin yanı sıra, kentin tarihine ilişkin etkileyici bir koleksiyona, çeşitli özel sergilere ve çok çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan kent müzesine de ev sahipliği yapmaktadır. Borken şehir merkezinde, doğrudan pazar meydanında yer alan FARB, kültür severler, turistler ve müze ziyaretçileri için bir buluşma noktasıdır.

Ziyaret sırasında konuklar atın bölgedeki derin köklerini keşfedebilir ve yerel kültürü nasıl şekillendirdiğini anlayabilirler. Tarih, binicilik simülatörü ve at gösterileri gibi interaktif etkinliklerle hayat buluyor. Burası eğitim ve eğlenceyi birleştiren bir aile gezisi için idealdir.

Münster'den başlarsanız, Werse Nehri kıyısında 100 Şato Rotası'na katılırsınız. Tarlalar ve çayırlarla çevrili 100 Şato Rotası Ostbevern'e doğru doğuya döner. Güzel parkı ile Loburg Kalesi bisiklet turunun ilk önemli noktasıdır. Bisiklet rotası güneye dönmeden önce, bisikletçiler Sassenberg'deki olağanüstü Harkotten çift kale kompleksine ulaşırlar. Temalı rota, pitoresk pazar meydanı ile Warendorf üzerinden rakımda önemli bir metre olmadan Oelde'ye ulaşmaktadır. Kültür severler, Haus Nottbeck kültür sitesi ve Liesborn Manastırı gibi iki gerçek ziyafeti dört gözle bekleyebilirler. Arada, Rheda Kalesi büyük mimarinin etkileyici bir örneğidir ve Lippe Nehri'nin yeşil vadisi tarafından çerçevelenen Haus Heerfeld, Hovestadt Kalesi ve Haus Assen, 100 Kale Rotası boyunca bir dizi Lippe Rönesans binasıdır. Bisiklet rotası burada en güney noktasına ulaşmakta ve tekrar kuzeye dönmektedir. Küçük dalgalar, Beckum'un eski çimento bölgesinden Sendenhorst ve Everswinkel yönündeki rotayı karakterize eder. Münster'e dönmeden önce, Haus Sieckmann ve Haus Brückhausen bisiklet yolunu ve geniş Münsterland gökyüzünü sıralar.

Havalı ve büyülü, şaşırtıcı ve gizemli - ve özellikle de bakması güzel... Bir yerden başka bir yere... Serin suyun arkadaşları için parıldayan sularla, bakılacak yerler, oturun ve ileri geri olun. Bu turda her şey var: su manzarası, taşkın yatağı manzarası, fundalık.

Raesfeld'in 14. ve 17. yüzyıllar arasına tarihlenen etkileyici hendekli kalesi Westmünsterland'ın park alanında yer almaktadır. Kale kulesi 52,5 metre ile Vestfalya'nın en yüksek kulesidir. Sterndeuterturm kulesi ve barok şapel heybetli kale kompleksini tamamlamaktadır. Raesfeld Kalesi'ne komşu hayvanat bahçesi sizi kırsalda uzun yürüyüşler yapmaya davet etmektedir.

Schloss Senden, 15. yüzyılın ikinci yarısından kalma bir malikânedir ve korunmuş en eski üç katmanlı beşiği ile etkileyicidir. Bu, Münsterland bölgesindeki birçok kale evinin beşik tasarımının karakteristik bir örneğidir. Tarihi anıtı çevreleyen barok kale parkı da özellikle güzeldir. Hendeklerin ve yaşlı ağaçların bulunduğu geniş park, göletlerin ve biyotopların bulunduğu Bürgerpark'la sorunsuz bir şekilde birleşmektedir. İki kilometrelik doğa parkuru 16 farklı istasyonla Bürgerpark'ı saray parkına bağlamaktadır.

Kolvenburg, 15. ve 16. yüzyıllardan kalma küçük bir hendekli kaledir. Münster'in batısındaki Billerbeck'te yer alır ve Münsterland'daki alt soyluların tipik bir ikametgahı olarak kabul edilir. Günümüzde Kolvenburg, Coesfeld bölgesi için bir kültür merkezidir. Kolvenburg'un tarihi odalarında düzenli olarak değişen sergiler sunulmaktadır.

Klasisist tarzda inşa edilen Korff malikânesi, 1804-1806 yılları arasında eski bir surun bulunduğu yerde inşa edilmiştir ve Harkotten çifte kale kompleksinin bir parçasıdır. Takip eden yıllarda, arazi ve hendekler de yeniden tasarlanmıştır. Eski arma salonu şimdi rahat bir kafeye ve sanat-tarihi duvar resimlerine adanmış bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır.

Almanya'daki yaklaşık 300 eski hendekli kaleden biri olan Lengerich'teki Haus Vortlage, halen varlığını sürdüren son 30 kaleden biridir. Genellikle kısaca "Vortlage" olarak anılan Haus Vortlage'nin arazisi, bir değirmen, meşe caddesi, hendekler ve ana evden (malikane ve malikane) oluşan güzel peyzajlı bir parka sahiptir. Eski malikaneden ilk kez 1241 yılında bahsedilmiş ve 700 yıldan fazla bir süre şövalyelere ait olmuştur. Malikane 1978 yılından bu yana özel mülkiyette olup, konferans ve etkinlikler için büyüyen bir müze ve kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. 2018'de vakıf olarak tanınmasının ardından, artık bir kültür ve eğitim alanı olarak halka açıktır, ancak yalnızca randevu ile ziyaret edilebilir.

Eski bir çiftlik evi olan Haus Siekmann, Sendenhorst kasabasının sosyal ve kültürel eğitim ve iletişim merkezidir. Merkez 1998 yılından bu yana Sendenhorst halkının çeşitli amaçlar için kullanımına açıktır. Ahır ve şömine odası artık çeşitli kültürel etkinlikler için oda olarak kullanılmaktadır.

Falkenhof Müzesi'nde soylu von Morrien ailesinin heyecan verici tarihini keşfedebilirsiniz. Eski Bentlage Haçlı manastırının özel atmosferi hala hissedilebilmektedir. Burada müze rehberi Marianne Probst konukları, sergilerin arkasındaki büyüleyici hikayelerin ortaya çıktığı "7 önemli tura" çıkarıyor. Müze ayrıca, Ems kasabasının aristokrat sakinleri ve geçmişi hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiniz ücretsiz rehberli turlar da sunmaktadır.

Tarihi 1425 yılına kadar uzanan orijinal piskoposluk kalesinden geriye sadece köşe kulesi kalmıştır. Kale, 1930 yılından bu yana ziyaretçilere Ramsdorf ve çevresinin gelişimi hakkında fikir veren bir bölgesel tarih müzesine ev sahipliği yapmaktadır. Kale, belediye binası ile birlikte Velen-Ramsdorf bölgesinin küçük merkezini oluşturmaktadır. Çevredeki mağazalar ve restoranlar sizi oyalanmaya davet etmektedir.

Kakesbeck Kalesi, Münsterland'daki en büyük ortaçağ surlarından biri ve Lüdinghausen'de ayakta kalan üç hendekli kalenin en eskisidir. Bugün kalede hala dört güçlü dış kale ve yaklaşık 30.000 metrekarelik bir su halkası bulunmaktadır. Haus Kakesbeck'in binaları 13. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Günümüzde Kakesbeck Kalesi, binaların restorasyonu ve dönüştürülmesinden sorumlu olan Dr. Wilfried ve Hildegard Grewing Vakfı'na ev sahipliği yapmaktadır.

Hörstel kasabasından çok uzak olmayan bir mesafede, Teutoburg Ormanı'nın eteklerinde, hendekler ve meyve bahçeleriyle çevrili, pastoral bir konumda Gravenhorst Manastırı yer almaktadır. Neredeyse tamamen korunmuş olan 13. yüzyıldan kalma manastır kompleksi, şimdi sadece belirli bir sanat izleyicisine değil, aynı zamanda geniş bir bölge halkına yönelik olan ve aktif katılıma davet eden DA, Kunsthaus'a (Denkmal-Atölye) ev sahipliği yapmaktadır. Çok sayıda sergi, etkinlik, atölye çalışması ve açık sanat projesinin yanı sıra, KunstKommunikation proje hibesi, her yıl dört katılımcı sanat projesini ve kırsal alanlardaki müdahaleleri uluslararası düzeyde destekleyen evin en önemli parçasıdır.

Liesborn Manastırı bir zamanlar Münster piskoposluğunun en önemli manastırlarından biriydi. Bugün, eski manastır kompleksinden geriye sadece başrahibin barok konutu ve 15. yüzyıldan kalma Gotik salon kilisesi gibi parçalar kalmıştır. Bu kilisenin en eski bölümü olan 12. yüzyıldan kalma Romanesk kule, manastırın laik bir manastır olduğu dönemden kalmadır. Bina günümüzde Liesborn Manastırı Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Etkileyici sanat ve kültür tarihi koleksiyonu ile Vestfalya'daki en önemli müzelerden biridir. Müzenin en önemli özelliklerinden biri de Avrupa'nın en büyük haç koleksiyonuna sahip olmasıdır.

Haus Nottbeck'in eski malikanesi, Oelden'in Stromberg bölgesinin kenarındaki Münsterland park alanında yer almaktadır. Tarihi malikanenin geçmişi 14. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Günümüzde Haus Nottbeck kültür arazisi Vestfalya Edebiyatı Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır ve kültürel etkinlikler için düzenli bir mekandır. Haus Nottbeck kültür arazisi sadece Vestfalya mimarisini sevenler için harika bir yer olmakla kalmayıp, aileler de burada paralarının karşılığını almaktadır. Güzel günlerde, komşu meyve bahçesi harika bir ortamda uzun bir piknik için popüler bir yerdir.

Doğa ve kültürün uyumlu birleşiminin ortasında olağanüstü bir deneyim sizi bekliyor. Bir zamanlar Haçlı Tarikatı üyeleri tarafından kurulan tarihi Bentlage Manastırı, şimdi müzede yüksek kaliteli sergilere ev sahipliği yapıyor. Burada Almanca konuşulan dünyada rakipsiz olan eşsiz emanetlere hayran kalabilirsiniz. Yüzyıllar içinde bir kaleye dönüştürülen manastırın büyüleyici tarihine kendinizi kaptırın. Pastoral manastır bahçesinde gezinin ve Ems kıyısı boyunca uzanan harika bisiklet yollarını keşfedin. Ev yapımı hamur işleri ile enfes çay ve kahve spesiyalitelerinin tadını çıkarabileceğiniz rahat manastır kafesinde bir mola verin. Bentlage Manastırı sanat, tarih ve doğayı mükemmel bir uyum içinde bir araya getiren bir yerdir.

Geniş cam cepheli ahşap küp, modern yapısıyla Bever'deki yeşil peyzajla mükemmel bir uyum sağlıyor ve etkileyici bir görünüm sergiliyor. La Folie bugün bölgesel ve uluslararası sanatçıların değişen sergilerine ev sahipliği yapıyor. Bu arada, 2002 yılında bir projenin parçası olarak oluşturulan La Folie, Fransızca'da çılgınlık veya taşkınlık anlamına geliyor ve bir bilgi merkezi olarak hizmet veriyor. Sadece bir sergi sırasında içeriden ziyaret edilebilir.

Parkın genel teması, sitenin birçok farklı alanında bulunabilen sudur: küçük adalar, göletler, doğa parkurları ve tutma havzaları veya oyun alanları olsun - ziyaretçiler her yerde bu unsurla karşılaşır. Dokuz küçük ada, çevreye sevgiyle ve etkileyici bir şekilde gömülüdür. Bu bir su labirenti, çiçek tarhları, bir buz pateni pisti, çeşitli oyun alanlarının yanı sıra bir çim piramidi ve çok daha fazlasını barındırır. Zeminler, ilkbaharda erken çiçek açanlardan yazın çok yıllık bitkilere ve sonbaharda yeşillik renklenmesine kadar her mevsim bir şeyler sunacak şekilde tasarlanmış ve bakımı yapılmıştır.

Heybetli bir atmosferle çevrili Ramsdorf Kale Müzesi büyüleyici bir geçmişi gözler önüne seriyor. Hareketli hikayeler canlı sergilerle hayat buluyor. Uzman rehberli turlar, ziyaretçilerin tarihi ilk elden deneyimlemelerini sağlıyor. Kule konutundan Tarih Evi'ne kadar bölgenin çok yönlü bir resmi çizilmektedir. Kaledeki romantik gül düğünü popüler bir etkinliktir. Arazi bisiklet turları, dağ bisikleti ve doğa yürüyüşü için ideal koşullar sunmaktadır. Tüm bölgeye hakim muhteşem bir manzaraya sahip olan Ramsdorf Kalesi, çevredeki bölgenin hareketli tarihine dair eşsiz bir bakış açısı sunmaktadır.

Tarihi hendekli kale Haus Welbergen'in bahçesi, özellikle yaz aylarında tüm renkleriyle parlıyor. Özellikle uzun ömürlü bitkiler ve güller çiçek açtığında, Haus Welbergen'in etrafındaki bahçe çekici bir destinasyondur. Çeşitli bahçe alanlarına bir patika sistemi ile ulaşılabilir. Bitişikteki ormanda ve hendekler boyunca uzun bir yürüyüş, rahatlama ve dinlenme sağlar.

Münster'deki barok saray, kırmızı tuğla ve açık renkli kumtaşından oluşan muhteşem cephesiyle ziyaretçileri büyülemektedir. Merkezi risaleli üç kanatlı heybetli kompleks, eski planlara göre aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiştir. Saray bir zamanlar prens-piskoposun ikametgahı olarak hizmet vermiştir ve şimdi üniversite yönetimine ev sahipliği yapmaktadır. Sarayı çevreleyen güzel botanik bahçelerini keşfedin ve kendinizi bu ünlü manzaranın büyüleyici mimarisine ve tarihine bırakın.

Kale tepesinden Stromberg'in erik bahçeleri üzerinden Münsterland bölgesine uzanan manzara eşsizdir. Güzel havalarda Ruhr bölgesini bile görebilirsiniz. Yaz aylarında Heilig-Kreuz-Kirche kilisesinin merdivenleri bir açık hava sahnesine dönüşür ve fantastik tiyatro gösterileriyle hem gençleri hem de yaşlıları memnun eder. Kale kalıntıları tatilciler, bisikletçiler ve aileler için güzel bir gezi yeridir. Stromberg Kalesi Münsterland bölgesindeki tek tepe kalesiydi ve şu anda sadece bir harabe halindedir. Güney Münsterland'da bir tepe kalesiydi ve ilk olarak 966 yılında adı geçmiştir. Efsaneye göre Şarlman bu kaleyi yakındaki Liesborn Manastırı ile aynı zamanda kurmuştur. Eski kale kompleksinin en yüksek noktasında yer alan Gotik Kreuzkirche kilisesi özel bir cazibe merkezidir. Kilise, 1080-1100 yıllarından kalma bir Bizans haçı olan Kutsal Haç nedeniyle bugün hala önemli bir hac yeridir. İsa'nın göğsünde haçın bir parçasını içeren küçük bir madalyon bulunmaktadır. Stromberg Kalesi'nin kalıntıları her zaman dışarıdan ziyaret edilebilir.

Stadtlohn'un Nordorsten semtindeki Losbergpark, özellikle yürüyüşçülerin ve bisikletçilerin ilgisini çeken yeşil, bakımlı ve özenle düzenlenmiş bir park ve eğlence alanıdır. Losbergpark'ta küçük tepeler, Berkel nehri, çimenlik ve ağaçlık alanlardan oluşan geniş yeşil alanlar ve küçük bir göl bulunmaktadır. Aktif olan ya da ailesiyle birlikte dışarıda dolaşanlar, stres atmak ve eğlenmek için çok çeşitli fırsatlar sunan bir oyun alanı, paten parkı, plaj voleybolu sahası ve mini golf sahası bulacaktır. Kuş severler ve meraklılar kuş kafeslerine bir göz atmalı: Karlı baykuşlar, ilk uçuşlarını yapan genç kuşlar ve daha birçok tüylü yaratık keşfedilmeyi bekliyor. Pazar günleri ve resmi tatillerde, küçük bir park treni arazide vızıldar ve küçükleri parkta iki tur attırır. Gölden çok uzak olmayan Losbergspieker, sizi mola vermeye davet etmekte ve her mevsim sıcak ve soğuk yiyecekler sunmaktadır. Doğanın ortasında yer alan bira bahçesi özellikle popülerdir; burada konuklar yaz aylarında içeceklerin ve temiz havanın tadını çıkarabilir.

Stadtlohn Siku ve Oldtimer Müzesi, küçük, ünlü oyuncak arabaları ve bakımlı genç ve oldtimerleri toplama tutkusunun özü olarak bilinir. Yaklaşık 36.000 küçük model (24.000 Siku, 11.000 Audi, 1.000 WIKING özel sergisi) orijinal ambalajlarında müzede yer almakta ve hikayelerini anlatmaktadır. İster itfaiye araçları, yarış arabaları veya polis arabaları olsun - çeşitli modellerden trafik işaretlerine ve ağaçlara kadar: Siku'nun 70 yıllık tarihine ait her şeyi iki katlı müzede ve 2,7 kilometreden fazla cam rafta bulabilirsiniz. Sahibi ve işletmecisi (Thomas Höing) müzeyi kendisi inşa etmiştir ve küçük hız canavarlarının yanı sıra nadir ve yüksek kaliteli koleksiyon parçalarına da ev sahipliği yapmaktadır. Müze ayrıca, çoğu Audi prototipi ve tek seferlik olmak üzere 90 orijinal klasik ve modern otomobile ev sahipliği yapmaktadır. Bir kafe ve uzman tavsiyeleri sunan bir mağaza müzenin sunduklarını tamamlamaktadır.

Yemyeşil ormanlarla çevrili mistik sular, sizi bir keşif yolculuğuna davet ediyor. Nadir bir jeolojik oluşum olan "Kutsal Deniz", obruk benzeri kökenleriyle büyülüyor ve hem doğa hem de tarih severleri memnun ediyor. Açıklanamayan fenomenler ve zengin bir flora ve fauna, mekana gizemli bir atmosfer verir. Huzur ve sessizlikle çevrili Kutsal Deniz, günlük hayatın koşuşturmacasından uzaklaşma imkanı sunar. Gizli hazineleri keşfedin ve sizi oyalanmaya ve hayran kalmaya davet eden güzel doğanın tadını çıkarın.

Geçmiş zamanların büyüleyici dünyasının ortasında, Dino Hayvanat Bahçesi Metelen'de gerçek boyutlu dinozorlar sizi bekliyor. Sevimli yaratıklardan keskin dişli ilkel yaratıklara kadar çeşitli etkileyici dinozorlara yakından hayran kalabilirsiniz. Ziyaretçiler farklı türleri keşfetmeye davet edilir ve kendileri paleontolog olabilirler. İnteraktif istasyonlar, devler çağına dair heyecan verici bilgiler sunar ve genç ziyaretçilerin enerjisinin serbest bırakılmasına olanak tanır. Yüksek halat parkuru ve oyun alanı gibi heyecan verici cazibe merkezleri, tüm aile için unutulmaz bir eğlenceyi garanti eder. Dino Hayvanat Bahçesi Metelen'e girin ve tarih öncesi çağların macerasını yaşayın!

Münster'deki etkileyici belediye binası büyüleyici bir hikaye anlatır. Heybetli bina 14. yüzyılda inşa edilmiştir ve etkileyici beşiğiyle tanınmaktadır. Zaman içinde belediye binası, Otuz Yıl Savaşları'nı sona erdiren Vestfalya Barışı'nın imzalanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bugün, Barış Salonu da dahil olmak üzere belediye binasının içini ziyaret edebilirsiniz. Kendinizi geçmişe bırakın ve tarihi anlaşmaların imzalandığı restore edilmiş odaları keşfedin. Belediye binası Münster'in gerçek bir hazinesidir ve sizi büyüleyici tarihini keşfetmeye davet etmektedir.

Bocholt Aasee, yalnızca çevredeki kasaba ve köylerden gelenler için değil, aynı zamanda tatilciler için de popüler bir destinasyondur. Yerel rekreasyon alanı, rekreasyon için bol miktarda alan sunar, ancak aynı zamanda yüksek bir rekreasyon değeri sunar. Yüzme koyunun yanı sıra mini golf sahası, tenis, futbol ve çocuk oyun alanları, inşaat oyun alanı ve derin halat parkuru bulunan dinlenme salonu, doğa parkuru ve sörfçü koyunun yanı sıra yaklaşık üç kilometre uzunluğunda dairesel yürüyüş parkuru bulunmaktadır. Barbekü ve balık tutma noktaları teklifi tamamlamaktadır.

Legden'in merkezinin ortasında, tüm nesiller için bütünleştirici bir toplantı bahçesi var. Bu parkta 450 metrekare alanda çok çeşitli renk ve sınıflarda 160 farklı yıldız çiçeği çeşidi sergileniyor. Tarihi yıldız çiçekleri, yabani çeşitler ve uzman çeşitleri sunulmaktadır. Yıldız çiçeği bahçesi sizi meyve ağaçlarıyla dolu piknik çayırlarında oyalanmaya davet ediyor. 

Heybetli Itlingen Kalesi, etkileyici tarihi ve mimari güzelliğiyle ziyaretçileri büyülemektedir. Çeşitli mimari dönemlerden geçerek büyüyen kale, geçmiş zamanların heyecan verici bir hikayesini anlatmaktadır. Pitoresk bir doğa ve pastoral bir manzara ile çevrili olan kale, günlük yaşamdan uzakta eşsiz bir sığınak sunmaktadır. Sevgiyle restore edilmiş odaları ve heybetli cepheleriyle bölgenin gerçek bir mücevheridir. Kendinizi mistik atmosferin büyüsüne bırakın ve Itlingen Kalesi'nin sunduğu gizli hazineleri keşfedin.

Münster'deki Prinzipalmarkt'ta, tarihi çatılı evler detaylara gösterilen özenle yeniden hayat buluyor. Ortaçağ tarzında restore edilmiş binalar büyüleyici bir manzara sunmaktadır. Burada kemerli geçitlerde gezinebilir ve geçmiş zamanların havasını hissedebilirsiniz. Bulvar şehrin kalbidir ve mimari ve tarih severler için mutlaka görülmesi gereken bir yerdir. Seçkin butikler ve rahat restoranlarla yiyecek ve içecek çok şey vardır. Prinzipalmarkt, Münster şehrinin "salonu" olarak kabul edilir.

Hülshoff Kalesi Münsterland'ın en popüler gezi yerlerinden biridir ve bunun tek nedeni heyecan verici tarihi değildir. Edebiyat Merkezi ve Droste Müzesi'nin yanı sıra bir restoranın da bulunduğu kalenin yanı sıra, geniş parkı da pek çok ziyaretçi için özel bir cazibe merkezidir. İster kalenin gölgesinde piknik yapın, ister kısa yürüyüşlere çıkın ya da Annette von Droste-Hülshoff'un ayak izlerini takip edin. Bakımlı çiçek tarhları ve geniş çimler sizi oyalanmaya, dinlenmeye ve keşfetmeye davet ediyor. Her zaman harika bir kale manzarasına sahip olan park, belirtilen çalışma saatleri içerisinde her gün ücretsiz olarak ziyaret edilebilir.

Münster'deki St Lambert Kilisesi, heybetli görünümü ve uzun geçmişiyle izleyenleri büyülemektedir. Neo-Gotik kule görkemli bir şekilde gökyüzüne doğru yükselmekte ve dikkat çekmektedir. Kilise, yüzyıllardır kule bekçileri tarafından kullanılan kule odasına ev sahipliği yapmaktadır. Her akşam, kule bekçilerinin geleneksel görevi olan kasabayı tehlikeye karşı uyarma görevini hatırlatan bakır boru çalınır. St Lambert Kilisesi'nin özel bir özelliği de 1536 yılında Anabaptist krallığının liderlerinin cesetlerinin sergilendiği üç demir sepettir.

Koyu kırmızı bakır kayınlar ve açık yeşil kayın ağaçlarıyla çevrili, açıkça görülebilen bir kaleye sahip geniş bir kale parkı bulunmaktadır. Muhteşem cadde, hendekle çevrili bir parka açılmaktadır. Burada rahatsız edilmeden dolaşabilir ve farklı mimari tarzlara ve evrelere hayran kalabilirsiniz. Pastoral atmosfer, parkın içinden geçen Stever nehri tarafından daha da vurgulanmaktadır. Yürüyüşler, piknikler ve rahatça vakit geçirmek için mükemmeldir. Kale parkı, bu deneyimi tamamlamak için piknik hizmeti de sunmaktadır. Zengin bir tarihi geçmişe sahip olan park, düzenli olarak etkinliklerin düzenlendiği bir kültür ve eğitim mekanına dönüştürülmektedir.

Beyaz-bej renkli kaya yüzeyleri, turkuaz mavisi su ve seyrek bitki örtüsü Lengerich'teki kanyona özel bir çekicilik kazandırmaktadır. Kireçtaşı ocağı 1980'lerde kapatıldıktan sonra, ocağın en alt katında turkuaz mavisi bir göl oluşmuştur. Ziyaretçiler üç görüntüleme platformundan bu olağanüstü manzaranın tadını çıkarabilirler. Kanyonun kendisi ve çevresindeki manzara bir doğa koruma alanıdır - bu nedenle girmek mümkün değildir.

Rheine'in tam merkezinde rahatlayın, dinlenin, eğlenin. Emsterrassen, doğrudan ana alışveriş caddesi ile Ems Nehri arasında yer alır ve muhteşem bir nehir manzarası sunar. Emsterrassen, gruplar için popüler bir buluşma yeridir ve sizi rahat bir buluşmanın tadını çıkarmaya ve alışveriş gezileri arasında pillerinizi şarj etmeye davet eder. Emsterrassen düzenli olarak modaya uygun bir etkinlik alanına dönüştürülmektedir. Yılda bir kez, EmsFestival birkaç gün boyunca burada gerçekleşir. Sanatçılar nehrin ortasında yüzen bir sahnede performanslarını sergilerler.

Vischering Kalesi Müzesi'nde kendinizi geçmiş zamanlara kaptırabilir ve kalenin büyüleyici tarihini keşfedebilirsiniz. Sofistike teknikler ve yaratıcı ekranlar size eşsiz ve canlı bir deneyim sunuyor. Sergi odalarında, erken modern dönemdeki yaşam tarzı ve Münsterland bölgesindeki kale ve hisarların önemi hakkında her şeyi öğreneceksiniz. Şövalyeler Salonu değişen projeksiyonlarla etkileyicidir ve kalenin en önemli noktasıdır. Hendek boyunca uzanan özel ekipmanlar tarihi yapıya yeni bakış açıları kazandırmaktadır. Vischering Kalesi Müzesi'ne yapılacak bir ziyaret, geçmişe dair bilgilendirici ve heyecan verici bilgiler vaat etmektedir.

Aziz Cosmas ve Damian kilisesinin görkemli kulesinin karşısında yer alan saygıdeğer Liesborn Manastırı, köyün kalbinde yer almaktadır. Başlangıçta kadınlar için bir manastır olarak kurulan manastır, Münster piskoposluğunun en önemli manastırlarından biri haline gelmiştir. Eski manastır 1966 yılından bu yana, etkileyici koleksiyonuyla Vestfalya'nın en önemli müzelerinden biri olan canlı Liesborn Manastırı Müzesi'ne ev sahipliği yapmaktadır. Burada tüm yıl boyunca sergiler, konserler, konferanslar, müze festivalleri, pazarlar, rehberli turlar ve eğitim programları düzenlenmektedir. Eski Benedikten manastırının Barok ambiyansı, bölge eserlerinin yanı sıra Flaman ve Hollanda Barok manzara ve mimari resimlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Barok, Klasisist ve Biedermeier dönemlerine ait Vestfalya ev kültürü de burada sergilenmektedir. Modern sanat da burada kendine yer bulmaktadır. Efsaneye göre manastır 815 yılında Charlemagne tarafından kurulmuş ve manastırın ilk başrahibesi olan kendi kız kardeşi Roswindis'i kanonezlerin başı olarak atamıştır. Manastırın 9. yüzyılın sonunda iki soylu kurucu tarafından kurulmuş olması daha muhtemeldir. Manastır kilisesinin kulesi, hanımların zamanının mimari bir tanığı olarak bugün hala ayakta durmaktadır.

Münsterland'daki en iyi korunmuş hendekli kalelerden biri olan etkileyici Vischering Kalesi, çarpıcı cephesi ve Stever Nehri kıyısındaki pastoral konumuyla etkileyicidir. 750 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan kale müzesi, geçmişin canlı ve interaktif bir sunumunu sunmaktadır. İçeriden öğrenebileceğiniz özel bir ipucu da Münsterland'ın ilk ekmek sommelier'inden taze pişmiş ekmeğin tadını çıkarabileceğiniz Café Reitstall'dır. Vischering Kalesi, tarihi bir atmosferde unutulmaz bir deneyim için ideal bir yerdir.

Adventure Golf Tecklenburg, farklı zorluklara sahip on iki çeşitli golf sahasında heyecan verici ve yaratıcı bir deneyim vaat ediyor. Belirsiz sonuçlara sahip inişler, çıkışlar ve virajlar heyecan veriyor. Macera havası, korsan sandıkları ve "gerçek" külçelerle zenginleştirilmiştir. Restorandan golf sahası manzarasının keyfini çıkarın. Kendinizi macera dünyasına bırakın ve sevgiyle tasarlanmış bir ortamda benzersiz bir eğlence yaşayın. Abenteuergolf Tecklenburg'a yapacağınız bir gezi tüm aile için heyecan verici bir eğlence vaat ediyor.

Büyüleyici pubları, barları ve restoranlarıyla Kuhviertel, şehrin mutfak sahnesinin kalbinin attığı yerdir. Burada publar inci gibi dizilmiş ve çok çeşitli lezzetler sunmaktadır. Geleneksel eğlence bölgesi, öğrenci barları ve rahat, tipik Vestfalya restoranlarının renkli bir karışımından oluşur ve Münster'in şehir merkezini ziyaret ederken kaçırılmamalıdır. Rahat atmosferi sizi oyalanmaya davet eder ve iyi bir arkadaş ortamında keyifli akşamlar vaat eder. Şehrin eşsiz havası, tarihi surların içinde keyifli bir şekilde deneyimlenebilir. Ancak Kuhviertel sadece akşamları özel bir deneyim değildir. Dolambaçlı ara sokaklar ve küçük dükkanlar da sizi gün boyunca keyifli bir gezintiye davet ediyor.

Zwillbrocker Venn'de büyüleyici çeşitlilikte kuş türleri sizi bekliyor. Burada Vestfalya'daki en büyük kara başlı martı kolonisinin yanı sıra dünyanın en kuzeydeki üreme kolonisini gözlemleyebilirsiniz - evet, gerçekten: flamingolar. Doğa rezervi, ıslak çayırlar, bozkır ve fundalık manzaraların yanı sıra sığ göller ile karakterizedir ve tarım bölgesinin ortasında eşsiz bir vaha sunar. Altı kilometrelik dairesel bir yürüyüş parkurunda etkileyici doğayı keşfedin ve Almanya-Hollanda sınırındaki simge yapılara dikkat edin. Zwillbrocker Fens'in güzelliğini yaşayın, özellikle yaz sonunda funda mor çiçeklerle parladığında.

Gökyüzüne doğru 55 metreden fazla yükselen görkemli kuleleriyle katedral uzaktan bile büyüleyicidir. İçeriye girdiğinizde büyüleyici bir atmosfer sizi sarar. Burada süslü heykeller ve bir carillon ile astronomik bir saat bulacaksınız. Mevcut birkaç sola dönen, halka açık saatten biridir. Ayrıca ayın evrelerini ve gezegenlerin konumlarını da gösterir. Daimi takvimi 2071 yılına kadar uzanır ve her saat başı eşi bir çanı tetikleyen ahşap bir saat trompet çalar. Günde bir kez, öğlen vakti, metal Magi iki ahşap hizmetkârla birlikte odalarından çıkar ve Meryem'in rahmindeki İsa figürünün etrafını sarar. Katedral meydanındaki haftalık pazarı ziyaret ederek şehrin renkli koşuşturmacasına kendinizi kaptırabilirsiniz. Pazarda 150'den fazla tezgâhta çeşitli yöresel lezzetler ve el yapımı hediyelik eşyalar satılmaktadır.

Nostaljik eğlence parkı, küçük çocuklu aileler için popüler bir destinasyondur. Tahta kızaklarla kayabileceğiniz 120 metre uzunluğundaki kızak pistinin yanı sıra masalsı bir orman, klasik araba ekspresi ve dünya turu gibi daha pek çok atraksiyon bulunmaktadır. Berggarten'in teraslarında, yaşlı kayın ağaçlarının altında piknik yapabileceğiniz oturma yerleri bulunmaktadır. Tesis bünyesinde dondurma, kahve ve diğer atıştırmalıklar da mevcuttur. Ibbenbüren'deki geleneksel aile işletmesi artık iki ila sekiz yaş arası çocuklar için hizmet veriyor. Küçük çarpışan arabaları, minyatür demiryolu ve hatta çocuk dostu yiyecek boyutlarıyla park, çok küçüklerin istek ve ihtiyaçlarına yöneliktir. Giriş ücreti sistemi de büyük tema parklarından farklı. Sadece kullandığınız kadar ödüyorsunuz. Bu da yüzyılın başındaki parkların tipik bir özelliğiydi. Parkın tamamı kült statüsüne ve nostaljik cazibeye sahiptir, çocukluk anılarını çağrıştırır ve "daha yükseğe, daha hızlı, daha uzağa" gitmek istemeyen ziyaretçiler için değerlidir.

Geniş doğa rezervi, doğal ortamlarında özgürce dolaşan görkemli vahşi atlara ev sahipliği yapmaktadır. Geniş bir alana yayılan etkileyici sürüyü gözlemleyin. Rehberli turlar ayrıntılı bilgiler sunmakta ve bu büyüleyici hayvanları yakından deneyimlemenize olanak sağlamaktadır. İster bozkır ve fundalık alanda gezinin ister rehberli bir tura katılın, Dülmen'in yabani atları sizi hayret etmeye davet eden eşsiz bir cazibe merkezidir.

Hörstel'deki Torfmoorsee'de gün batımını deneyimlemek için büyülü bir yer sizi bekliyor. Kıyıdaki iskeleler, sıcak battaniyeler ve piknikle yerleşmek için mükemmel bir yer sunuyor. Su sessizce tahtalara çarparken, sevdiklerinizle birlikte anın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca göl çevresinde dinlendirici bir gezintiye çıkabilir ve pastoral doğal çevreyi hayranlıkla seyredebilirsiniz. Hatta canınız isterse Dortmund-Ems Kanalı'na da gidebilirsiniz.

Kutu şeklindeki ıhlamur ağaçlarının bulunduğu bahçe mimarisi, sizi oyalanmaya davet eden eşsiz bir atmosfer yaratıyor. Parkın her yerinde gölge sağlayan ve çevredeki doğanın muhteşem manzarasını sunan banklar ve sessiz yerler var. Parkın en önemli özelliği, yaklaşık 1.000 yıldır tuz çıkaran etkileyici mezuniyet evidir. Burada tuz üretiminin tarihçesini yakından deneyimleyebilirsiniz. Park tamamen yürünebilir, bu nedenle doğayla iç içe yürümek veya piknik yapmak için çeşitli fırsatlar sunar. İster bahçe sanatıyla ilgileniyor olun, ister tuz üretiminin tarihini keşfetmek isteyin, ister sadece sakin atmosferin tadını çıkarmak isteyin, Salinenpark sizi büyüleyecek bir yerdir.

Ahaus Kalesi sadece kentin simgesi değil, aynı zamanda önemli bir anıt ve Ahaus'un kalbindeki konumu nedeniyle kültürel yaşamın da merkezidir. Kale arazisi okul ve kapı müzelerine ev sahipliği yapmaktadır. Her iki müzeye de giriş ücretsizdir.

Burada size çalışkan böceklerin yaşamı hakkında heyecan verici bilgiler verilecek. Farklı arı kolonilerini keşfedin ve ballarını nasıl ürettiklerini öğrenin. Arı kolonisinin çeşitliliğine hayran kalın ve inanılmaz yeteneklerine hayran kalın. Kendinizi bal arılarının büyüleyici dünyasına bırakın ve ekosistemimiz için önemi hakkında daha fazla bilgi edinin. Tüm doğa ve hayvan severler için bilgilendirici ve eşsiz bir deneyim.

Geniş yeşil alanlarıyla Gempt Generation Park, gençler ve yaşlılar için çeşitli aktiviteler sunmaktadır. Tarihi binalar heyecan verici hikayeler anlatmakta ve geçmişe dair ilginç bilgiler sunmaktadır. Farklı kuşaklar burada bir araya gelebilir ve çok çeşitli oyun ve spor tesislerinin keyfini çıkarabilir. İster boules oynayın, ister çocuk oyun alanında ya da birlikte piknik yapın - Gempt Kuşaklar Arası Parkı'nda herkes için bir şeyler var. Burada düzenli olarak kültürel etkinlikler ve sergiler de düzenlenmektedir. Gempt Nesiller Parkı'nda birlikte zaman geçirin ve harika anılar biriktirin.

Dülmen'deki Wildpferde piknik alanı, bozulmamış bir doğa ve eşsiz bir fonla çevrili olup, doğada dinlendirici bir gün geçirmek için mükemmel bir fırsat sunmaktadır. Geniş çayırlar ve ormanlık alanın içine gömülü olan geniş piknik alanı, nefes kesici çevrenin tadını çıkarmak için çeşitli oturma seçenekleri sunmaktadır. Burada her şeyden uzaklaşabilir, doğanın huzurunun tadını çıkarabilir ve hatta belki de görkemli vahşi atlara bir göz atabilirsiniz. İster iki kişilik romantik bir piknik ister ailece bir gezi olsun, Vahşi Atlar piknik alanı doğa severler ve dinlenmek isteyenler için popüler bir yerdir.

Telgte'deki Emsauenpark pastoral atmosferiyle baştan çıkarır ve sizi rahatlatıcı yürüyüşler yapmaya davet eder. Yemyeşil çayırlarla çevrili parkta inzivaya çekilebileceğiniz çok sayıda yer bulunmaktadır. Pitoresk patikalarla kesişen ve hafifçe akan sularla çevrili park, doğanın ortasında dinlendirici anlar sunmaktadır. Zengin bitki örtüsü ve fauna aynı ölçüde büyüleyici ve büyüleyicidir. Uyumlu tasarımıyla Emsauenpark, günlük yaşamın stresinden kaçabileceğiniz ve sadece doğanın tadını çıkarabileceğiniz bir huzur ve esenlik yeridir. Bir rahatlama yolculuğuna çıkın ve kendinizi Emsauenpark'ın güzelliğiyle büyülenmeye bırakın.

Pastoral bir park alanı ve gizemli bir tarihle çevrili olan Lüdinghausen Kalesi'nin eski duvarları, geçmiş zamanların büyüleyici bir bölümünü gizlemektedir. Asırlık duvarlar cesur şövalyelerin, zarif hanımların ve gizemli entrikaların hikâyelerini anlatır. Burada geçmiş dönemlerin büyüsünü yakından deneyimleyebilir ve kendinizi Orta Çağ dünyasına kaptırabilirsiniz. Görkemli mimari ve tarihi detaylar hayal gücünüzü yakalayacak ve eşsiz bir manzara sunacaktır. Kale duvarları boyunca yapacağınız bir yürüyüş sizi macera ve romantizm dolu bir zamana sürükleyecektir. Eşsiz atmosferin tadını çıkarın ve kendinizi Lüdinghausen Kalesi'nin büyüsüne bırakın.

Epe belediye parkı sizi dinlendirici bir yürüyüşe davet ediyor. Gür yeşillikler ve doğal patikalarla çevrili otel, şehrin koşuşturmacasından uzakta sakin bir vaha sunmaktadır. Burada duyular doğada dinlenebilir ve günlük yaşamın stresi unutulur. Yumuşak tepeler ve pastoral gölet manzaraları, sizi oyalanmaya davet eden uyumlu bir atmosfer yaratır. Park benzeri çevre sizi keyifli pikniklerin keyfini çıkarmaya davet eder ve yoga veya meditasyon gibi aktiviteler için alan sunar.

Çok sayıda iyi gizlenmiş kaçakçı patikası ıssız araziyi boydan boya kat ediyordu. Kaçakçılığı yapılan başlıca mallar kahve ve sigaraydı. Bugün Witte Venn'deki çalılıkların arkasında sadece 50 kadar İskoç dağ sığırı saklanmaktadır. Sınır ötesi bölge 1939 yılından beri doğa koruma alanıdır. Çevredeki alanda çeşitli flora ve faunaya sahip nefes kesici bir doğal manzara sizi bekliyor. Temiz hava ve huzur sizi günlük hayatın koşuşturmasını geride bırakmaya ve doğanın tadını doyasıya çıkarmaya davet ediyor. Çok sayıda yürüyüş parkuru sizi gizli patikalara ve manzaranın güzelliğini huzur içinde seyredebileceğiniz harika manzara noktalarına götürür. Pastoral göller de rahatlama ve gevşeme fırsatı sunmaktadır.

Büyüleyici bir çevrede yer alan bu mimari şaheser, her yaş için çok çeşitli etkinlik ve faaliyetler sunmaktadır. Kültür ve eğlence arayışında olan herkes için burası bulunmaz bir yerdir. Zengin tarihi ve nefes kesici odalarıyla Bürgerhaus Ibbenbüren konserler, tiyatro gösterileri ve diğer kültürel etkinlikler için eşsiz bir ortam sunmaktadır. Olağanüstü akustikten birinci sınıf teknik donanıma kadar Bürgerhaus, duyulara dokunan ve hayal gücünü ateşleyen unutulmaz bir deneyim sunuyor.

Waldbühne Gronau'nun tarihi birkaç on yıla yayılıyor. Sahneleri ziyaretçilere eşsiz bir atmosfer sunuyor ve onları sahne sanatları dünyasına çekiyor. Gür yeşilliklerle çevrili ve yumuşak gece gökyüzünün altında, burada çok çeşitli bir müzik, tiyatro ve dans programı ortaya çıkıyor. Geleneksel mekan sadece bölge sakinlerini değil, aynı zamanda daha uzaklardan seyahat edenleri de memnun ediyor. Büyüleyici karizması ve etkinliklerin yüksek kalitede uygulanmasıyla Waldbühne Gronau, kültürel karşılaşma ve sanatsal eğlencenin yeridir.

Geçmişte büyüleyici cazibe merkezleriyle insanları büyüleyen tarihi bir park. Steinfurt Bagno Parkı, su özelliklerinden egzotik binalara kadar bugün hala büyüleyici bir atmosfer sunmaktadır. Burada pitoresk yürüyüş yollarında parkın tarihini keşfedebilirsiniz. Parkın içindeki konser galerisi sizi etkileyecek bir mimari şaheserdir. Komşu eski şehir ve hendekli kale sadece bir taş atımı uzaklıktadır ve sizi daha fazlasını keşfetmeye davet eder.

Geniş bir park alanı ve etkileyici bir mimariyle çevrili Nordkirchen Kalesi sizi geçmiş yüzyılların tarihini ve güzelliğini keşfetmeye davet ediyor. Muhteşem iç avlu ve parktaki pitoresk yürüyüşler tüm ziyaretçiler için eşsiz bir deneyim sunmaktadır. Tarihi duvarlar geçmiş zamanları anlatır ve Barok mimarisine dair bir fikir verir. İster rehberli bir kale turu ister parkta rahat bir piknik olsun, Nordkirchen Kalesi sizi oyalanmaya ve keşfetmeye davet eden unutulmaz bir ambiyans sunar.

Aslen 13. yüzyılda Cistercian rahipleri tarafından inşa edilen Vinnenberg Manastırı, büyüleyici mimarisi ve tarihiyle etkileyicidir. Sessiz koridorlarda dolaşın ve sanatsal olarak tasarlanmış iç mekanlara hayran kalın. Tarihi önemi ve dini atmosferi bu binayı bir huzur ve tefekkür mekânı haline getirmektedir. Pitoresk bir doğayla çevrili olan manastır, günlük hayatın koşuşturmacasından kaçmak isteyen herkes için ideal bir inziva yeri sunmaktadır. Yedi hektarlık park alanını keşfedin ve kendinizi huzurlu atmosferin büyüsüne bırakın. Kloster Vinnenberg'de tarihi mirasla dolu bir dünya sizi bekliyor.

Bu bölgenin zengin edebiyat tarihini yansıtan büyüleyici sergiler burada sizi bekliyor. Geçmiş dönemlere ait çeşitli eser ve belgelerin yer aldığı "Vestfalya Edebiyat Müzesi", Vestfalya edebiyat dünyasına dair heyecan verici bilgiler sunuyor. Sergilerin özenli tasarımı ve bilgilendirici sunumu, bu edebi geleneğin Vestfalya kültürü için ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir. Şiirlerden romanlara, keşfedilecek çok çeşitli edebi hazineler var.

Borken'deki Gemen Kalesi 900 yıldan daha eskidir ve güçlü bir hendekle çevrili parlak renkli duvarlarıyla ziyaretçileri büyülemektedir. Kalenin etrafında yapılacak bir yürüyüş, bu olağanüstü yapıya yepyeni bakış açıları kazandıracaktır. Bisikletçiler Gemen Kalesi'ni 100 Kale Rotası boyunca bir turla keşfedebilirler. Kalenin dış alanı tüm yıl boyunca serbestçe erişilebilir ve kaleye farklı açılardan hayranlık duymak için harika bir fırsat sunar. Yeşil alanlar ve ormanlarla çevrili Gemen Kalesi harika bir doğa deneyimi sunuyor. Kale, rota üzerindeki en güzel yapılardan biridir ve hem tarih meraklıları hem de doğaseverler için önemli bir noktadır.

Muhteşem Haus Stapel, tarihi mimarisi ve sanatsal detayları ile etkileyicidir. Ustalıkla tasarlanmış duvarlar ve pitoresk üçgen taraf, binaya görkemli bir çekicilik katıyor. Evin yazlık bahçesinde, hepsi sevgi dolu etiketlerle işaretlenmiş çeşitli bitkilere hayran kalabilirsiniz. Beyaz korkuluklu güzel bir köprü sizi eski şehre geri götürecektir. Konaklama yerinize yürürken akşam güneşinin son ışınlarının keyfini çıkarın. Muhteşem üçgen çatılı Altländer Haus'u keşfedin ve Elbe Nehri üzerindeki Altes Land tatil bölgesinin ortasında büyülü bir zaman geçirin.

Enstalasyonlardan heykellere, modern sanat dünyasına taşınacaksınız. Sergi odaları, eserlerin sihrini üzerinizde huzur içinde çalıştırmasına izin verebileceğiniz hoş bir atmosfer sunuyor. Sergiler düzenli olarak güncellenir, bu nedenle her zaman keşfedilecek yeni bir şeyler vardır. Sanatçılar sizi düşündüren veya şaşırtan yaratıcı izlerini bırakıyor. Kunsthaus der Stadt Bocholt'ta sanat canlanır ve kendi adına konuşur. Çeşitli eserlerden ilham alın ve kendinizi modern sanat dünyasına bırakın.

Ziyaretçiler eski istasyon alanındaki fotoğrafları, belgeleri, aletleri, ekipmanları ve demiryolu gereçlerini görebilirler. Açık hava tesislerinde Donnerbüchse olarak bilinen yolcu vagonu, motorlu bir el arabası ve eski bir buharlı silindir gibi orijinal demiryolu parçaları da bulunmaktadır. Demiryolu durma noktasına geldiğinde, kısa bir süre önce Stadtlohn Demiryolu Kulübü kuruldu. 1996 yılında müzeyi açtı ve sergilerini gönüllülük esasına göre sürdürüyor. Bir bariyer sistemi, bir istasyon saati ve diğer sinyaller istasyondaki nostaljik atmosferi vurgulamaktadır. Pazar günleri ve Nisan'dan Ekim'e kadar resmi tatillerde, genç demiryolu hayranları için çocuk dostu bir park demiryolu işletilmektedir.

Emsaue Greven'de pastoral bir manzaranın ortasında doğaya yakın bir dinlenme sizi bekliyor. İnişli çıkışlı tepelerle çevrili ve yemyeşil bitki örtüsü ile çevrili bu yer, dinlenmek isteyenler için gerçek bir cennettir. Bir plaj barın yanı sıra plaj ve boules alanları saf bir tatil hissi vaat ediyor ve sizi dinlenmeye davet ediyor. Zengin bitki ve hayvan çeşitliliği gözler için bir şölendir ve yerli kuşlar ağaç tepelerinde ikamet eder. Burada günlük hayatın koşuşturmacasını geride bırakabilir ve doğanın dinlendirici seslerinden ilham alabilirsiniz. İster tek başınıza dinlendirici bir yürüyüş, ister arkadaşlarla piknik yapın, Emsaue Greven doğanın güzelliğini deneyimlemek ve zihninizi tazelemek için mükemmel bir yerdir.

Yemyeşil ormanlar ve inişli çıkışlı tepelerle çevrili bu yer, doğa severler için nefes kesici bir zemin sunmaktadır. Çok sayıda nadir bitki ve hayvan türünü barındıran göletler ve bataklıklardan oluşan gizemli ekosistemi keşfedin. Cıvıl cıvıl ötüşen kuşlardan suyun üzerinde zarifçe süzülen yusufçuklara kadar burada keşfedilecek çok sayıda doğa harikası bulunmaktadır.

Berkel Gölü berrak suyu ve pastoral atmosferiyle büyülüyor. Pitoresk bir doğa ile çevrili olan bu yerde rahatlayabilir ve gevşeyebilirsiniz. Kıyı boyunca gezinirken keşfedebileceğiniz eşsiz flora ve fauna gölü çevrelemektedir. Yürüyüşçüler hoş sessizliğin tadını çıkarabilir, su sporları meraklıları ise tutkularını yaşayabilir. Yumuşak kıyısı sayesinde göle erişim özellikle kolaydır. İster yeşil çayırlarda piknik yapmak ister çeşitli boş zaman aktivitelerini denemek olsun, Berkel Gölü'nde herkes için bir şeyler vardır. Her şeyden uzaklaşmak ve tamamen gevşemek için bir yer.

Frankenhof Vahşi Yaşam Parkı, geniş ormanlık alanlarla çevrili güzel Hohe Mark Doğa Parkı'nın ortasında yer almaktadır. Macera oyun alanı, evcil hayvan çiftliği, masal ormanının yanı sıra barbekü ve piknik alanlarının bulunduğu geniş park, çocuklu aileler için popüler bir destinasyondur. Park, rakunlar, ren geyikleri, baykuşlar ve paltolar arasında gidiş-dönüş gezisinde görülecek çok şey var. Geyik, kurt ve alpakalar da yakından hayranlıkla izlenebilir.

Büyüleyici tarihi, görkemli mimarisi ve pitoresk park alanıyla Anholt hendekli kalesi yüzyıllardır ziyaretçileri büyülemektedir. 15. yüzyılda inşa edilen kale, geçmiş zamanların cazibesini yansıtmaktadır. Kalabalıktan ve günlük hayatın koşuşturmacasından uzakta olan kale, huzur ve rahatlama yeri sunmaktadır. Pastoral bir kırsal alanda yer alan tesis, sizi büyüleyici parkında gezintiye davet ediyor. Geçmiş dönemlerin hissini yakından yaşamak isteyen tarih ve mimari severler için mutlak bir zorunluluktur. Almanya'nın kalbinde gerçek bir hazine.

Kaya oluşumu manzara boyunca yaklaşık dört kilometre boyunca uzanır ve kumtaşı kuleleri 20 metre yüksekliğe ulaşabilir. Ancak bir kaya, çarpıcı şekli nedeniyle kayalıklardan sıyrılmaktadır: "çömelen kadın". Dörenther Klippen, yaklaşık 140 milyon yıl önce tarih öncesi bir denizin kum birikintileri ve tortuları olarak oluşmuştur. Günümüzde Dörenther Klippen, aktif insanlar ve dinlenmek isteyenler için harika bir gezi yeridir. Çok sayıda yürüyüş parkuru, uçurum oluşumu boyunca ve komşu Teutoburg Ormanı'na doğru uzanmaktadır. Burada güney Münsterland bölgesinin eşsiz manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz.

Münster şehrinin büyüleyici tarihi Şehir Müzesi'nde hayat buluyor. Kuruluşundan günümüze şehrin geçirdiği dönüşüm, çok sayıda şehir maketiyle gözler önüne seriliyor. Etkileyici sergileri deneyimleyin ve kendinizi Münster'in kültürel ve sanatsal tarihine bırakın. Kalıcı sergilerin yanı sıra, tarihin farklı yönlerini vurgulamak amacıyla düzenli olarak özel sergiler de düzenlenmektedir. Sergiler hakkında daha fazla bilgi edinmek ister misiniz? Hiç sorun değil! Küçük bir ücret karşılığında bir ses cihazı ödünç alın ve bilginizi derinleştirin. Şehir müzesi, tarih severler ve meraklılar için mutlak bir zorunluluktur. Gelin ve Münster'in büyüleyici geçmişini keşfedin!

Münster'deki Planetaryumlu LWL Doğa Tarihi Müzesi'nde doğa tarihinde büyüleyici bir yolculuk sizi bekliyor. Müze, biyoloji ve jeoloji alanlarından heyecan verici sergiler ve etkileyici eserlerle yaşayan bir geçmişe ev sahipliği yapıyor. Yeni tasarlanan planetaryumda kendinizi yıldızların nefes kesici dünyasına bırakabilir ve evrenin harikalarını yakından deneyimleyebilirsiniz. Kendinizi 360 derecelik büyüleyici fulldome filmlere bırakın ve müzikal yıldız gösterileriyle büyülenin. Bilgi ve eğlenceyi benzersiz bir şekilde birleştiren unutulmaz bir deneyim.

Buradaki çeşitli gözlem noktaları ve hatta bir izleme kulesi sizi keşfetmeye davet ediyor ve doğa koruma alanı ile sakinlerinin muhteşem manzaralarını sunuyor. Münsterland'da manzaranın tadını çıkarmak için kırsalda piknik yapmaktan daha iyi bir yol olabilir mi? Rieselfelder iki bölgeye ayrılmıştır. Kuzeyde, sadece kısmen erişilebilen asıl doğa koruma alanı bulunmaktadır. Güneyde ise serbestçe erişilebilen bir doğa keşif alanı bulunmaktadır. Burada çeşitli dairesel yürüyüş parkurları, bir gözetleme kulesi ve güzel doğal çevrenin manzarasını sunan harika gözlem noktaları bulunmaktadır. Piknik alanı gözlem noktalarından birinde yer almaktadır.

Müzede Orta Çağ'dan çağdaş avangarda uzanan bir yelpazede eserler sergilenmekte ve ziyaretçilerin kendilerini sanat dünyasına kaptırmalarına olanak tanınmaktadır. Kapsamlı sanat eğitimi ve kültür programı da ziyaretçilere sanat ve kültür tarihi konusunda sürekli yeni perspektifler açıyor. Burada "orijinalin büyüsü" canlı olarak deneyimlenebilir ve ziyaretçiler çeşitli sergiler aracılığıyla 1000 yıllık sanat hakkında fikir edinebilirler. LWL Sanat ve Kültür Müzesi olağanüstü bir rehberli tur konsepti sunmaktadır. İlgilenen ziyaretçiler, çeşitli tarihlerde, farklı odak noktalarına sahip halka açık rehberli turlara katılabilirler. Rehberli turlar ücretsizdir - sadece giriş ücreti ödenir.

Şehrin içinden nazikçe kıvrılan yeşil bir vaha. Yerel halk tarafından sevgiyle "Leeze" olarak adlandırılan gezinti yolu, sizi keşfetmeye ve dinlenmeye davet eden bir yerdir. Görkemli ağaçlar ve gür yeşilliklerle çevrili olan bu alan, rahat bir yürüyüş veya bisiklet gezintisi için mükemmel bir alan sunmaktadır. Gezinti yolu eski ve yeni sanat eserlerini, etkileyici tarihi binaları ve doğal güzellikleri bir araya getirmektedir.

Münsterland bölgesinde yüzyıllardır süregelen kumtaşı ocakçılığı geleneği, eski Rabert çiftlik evinin tarihi duvarları arasında hayat buluyor. Sergi sadece telkari taş oymaları ve ortaçağ heykellerini göstermekle kalmıyor, aynı zamanda geçmişin taş kırıcıları, taş ustaları ve heykeltıraşlarının çalışmalarına dair heyecan verici bilgiler de sunuyor. Bu bölgede 1000 yılı aşkın süredir çıkarılan yumuşak ve kalkerli Baumberg kumtaşının önemi hakkında daha fazla bilgi edinin. Bu eşsiz doğal malzemenin farklı tarihini keşfedin ve kendinizi büyüleyici hikayeler ve el işçiliği ile dolu bir dünyaya bırakın.

Geniş bir İngiliz peyzaj parkı ve geniş bir hendekle çevrili Westerwinkel Kalesi, büyülü bir atmosfer yaymaktadır. Kapalı kompleks, rehberli bir turda otantik mobilyaları ve kale hissini yakından deneyimleyebileceğiniz bir müzeye ev sahipliği yapmaktadır. Açık hava tesisleri her zaman erişilebilir ve sizi dinlendirici bir yürüyüşe davet ediyor. Burada patikalar boyunca kiraz çiçeklerine hayran kalabilir ve hendeklerdeki harika yansımaları keşfedebilirsiniz. Kale, 100 Castles Route ve Camino de Santiago'yu keşfeden bisikletçiler ve yürüyüşçüler için popüler bir destinasyondur. Kalenin hemen yanında bulunan golf kafesi "Hugo Schloss"ta dinlendirici anların keyfini çıkarın.

Dolambaçlı yollarda gezinirken, gür yeşillikler ve çeşitli bitki ve hayvanlarla çevrili olacaksınız. Gölün kendisi sizi kıyı boyunca rahatlatıcı yürüyüşler yapmaya davet ederken, suyun hafifçe vurulması sakinleştirici bir zemin oluşturur. Şanslıysanız, berrak ve sakin sularda oynayan bazı su kuşlarını bile görebilirsiniz. İster yalnız yürüyor olun, ister arkadaşlarınız ve ailenizle vakit geçiriyor olun, Pröbstingsee doğada dinlendirici anlar için pastoral bir ortam sunar.

Büyük bir cazibe havuzu sizi etrafta dolaşmaya davet ediyor, açık havuzda ziyaretçiler tembel bir nehirde sürüklenebilir ve derin havuzda dört adet 25 metrelik şerit ve 3 metreye kadar dalış kuleleri vardır. Jakuziler, bir macera mağarası ve birçok çeşme, çok sayıda kaydırak ve fıskiye, genç ve yaşlılar için bol çeşitlilik sunar. Rahatlamak isteyenler için spa, farklı sıcaklıklara ve infüzyon programlarına sahip on farklı sauna sunmaktadır. Geniş yeşil bir açık alan ve dinlenme odaları yavaşlamak için mükemmeldir. Konuklar, çeşitli sağlıklı yaşam teklifleriyle daha da iyi dinlenebilir ve dinlenebilir.

Metelen Heath'in ortasındaki pastoral mini golf sahası, eşsiz cazibesiyle ilham veriyor. Gür yeşilliklerle kaplı sevgiyle tasarlanmış çimenli yollardan zorlu engellere kadar parkur, genç ve yaşlılar için çeşitli bir oyun deneyimi sunuyor. Koşuşturmacadan uzak sessiz konumu sayesinde mini golf sahası sizi günlük hayattan uzaklaşmaya ve arkadaşlarınızla veya ailenizle birlikte dinlendirici bir zaman geçirmeye davet ediyor. Oyundan sonra dinlenebileceğiniz, serinletici içeceklerin ve lezzetli atıştırmalıkların servis edildiği rahat bir kafe de bulunmaktadır.

Burada, tekstil üretimindeki ustalık ve değişimler canlı bir şekilde sunuluyor. Müze binasında sizi, eski işleyişleri gösterilerle canlandırılan tarihi dokuma tezgahları ve endüstriyel tekstil makineleri karşılayacak. Teknik yönüne ek olarak, moda ve tekstilin zaman içinde nasıl değiştiği hakkında da fikir sahibi olacaksınız. El dokuması ürünleri satın alabileceğiniz müze mağazasını ziyaret ederek bu deneyimi tamamlayabilirsiniz.

Tarihi bina "Haus Havixbeck" büyüleyici bir zarafet yayıyor. Pastoral doğa ile çevrili ev, geçmiş zamanların büyüleyici bir hikayesini anlatıyor. Sanatsal mimari ve sevgi dolu detaylar romantik bir atmosfer yaratır. Tarihi binada kendinizi başka bir çağa taşınmış bulacaksınız. Evin içi, etkileyici bir sanat eseri ve antika mobilya koleksiyonu ile şaşırtıyor. Evin sessiz ihtişamı sizi geçmişi keşfetmeye ve kendinizi tarih dolu bir dünyaya kaptırmaya davet ediyor.

Yemyeşil doğa ve rahat bir atmosferin karışımı olan Vreden Şehir Parkı'ndaki piknik alanı, yeşil bir çayırda pastoral manzaranın tadını çıkarmak için ideal bir yerdir. Gölgeli ağaçlarla çevrili ve pitoresk çiçek tarhlarıyla çevrili bu sakin yer, mükemmel bir dinlenme vahası sunmaktadır. İster iki kişilik romantik bir piknik, ister arkadaşlarınızla ve ailenizle keyifli bir toplantı için olsun, zamanın nasıl geçtiğini anlamamak ve doğayla uyum içinde hayatın tadını çıkarmak için harika bir yerdir. Hoş atmosfere, akan Berkel'in yumuşak sesleri eşlik ediyor.

Listede yer alan bina, eski "Baiersche Bierbrauerei Gebrüder Beuing" bira fabrikasının mahzen tonozlarına bir bakış sunmaktadır. Buz mahzeni 19. yüzyılda alttan fermente edilmiş biranın soğuk depolanması için kullanılmıştır. Fermantasyon mahzeni 1860 yılında inşa edilmiş ve alttan fermente bira üretimine 1861 yılında başlanmıştır. Yıkıcı bir yangının ve iki kez el değiştirmenin ardından bira üretim faaliyetleri sözleşmeye bağlı olarak durdurulmuştur. O zamandan beri Altenberge'deki buz mahzeni özellikle bilimsel ve tarihi bir öneme sahiptir ve 1996 yılında tarihi bir anıt olarak listelenmiştir. Ziyaretçiler bira fabrikası hakkında daha fazla bilgi edinebilir ve 2004 yılında inşa edilen etkileyici bir pavyonda rehberli turlara katılabilirler. Ayrıca tesiste çok sayıda proje, ders ve konferans düzenlenmektedir. Yalnızca alt buz mahzenine Ekim-Nisan ayları arasında erişilememektedir, zira bu dönemde mahzenin bu bölümünde nadir ve koruma altındaki yarasa türleri yaşamaktadır.

Büyüleyici bir ortamda yer alan heybetli Raesfeld Kalesi, ziyaretçileri zamanda geriye götüren nostaljik bir cazibe yayıyor. Kalenin çevresi sizi romantik yürüyüşlere davet ederken, pastoral park banklarının bulunduğu arazi, dinlenmek için mükemmel yerler sunar. Tarihi kulesinden çevredeki kırsalın nefes kesen manzarası vardır. Büyüleyici restoranlar ve kale kafesi sizi bir mutfak molası vermeye teşvik ediyor. Bu tarihi mücevherin huzurunun ve güzelliğinin tadını çıkarın.

"Warendorf Aygır Geçitleri" ve "Aygır Senfonisi" gibi uluslararası üne sahip etkinlikler burada gerçekleştiği için her yıl binlerce seyirci Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Harasını ziyaret etmektedir. Ancak haranın tek özelliği bu ünlü etkinliklere ev sahipliği yapması değildir: başarılı bir yetiştirme süreci de en önemli önceliklerinden biridir. Neredeyse 200 yıllık bir geçmişe sahip olan haranın zengin deneyimi, at yetiştiricilerine yüksek kaliteli ve genetik açıdan ilginç aygırlar sağlamayı mümkün kılmaktadır. Alman profesyonel biniciliğinin merkezi olan Alman Binicilik Okulu, Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Harası'na bağlıdır ve Warendorf'ta bulunmaktadır. Warendorf kasabası, Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Harası'nın arazisinde ve ahırlarında, haranın yaklaşık 200 yıllık tarihinin yanı sıra yetiştiricilik, çiftliğin ve aygırların özellikleri hakkında çok sayıda ilginç bilginin verildiği ilginç rehberli turlar sunmaktadır.

Ludgerus Katedrali, 100 metreyi aşan kuleleriyle etkileyici bir mimari şaheser olarak gökyüzünde gururla yükselmektedir. Burada, bu heybetli binanın duvarları arasında yatan tarihi hissedebilirsiniz. Süslü dekorasyonlar ve nefes kesici iç mekan sizi geçmiş zamanlara götürecektir. Yumuşak ışık vitray pencerelerden süzülür ve odayı mistik bir atmosfere sokar. Org sesi katedrali doldurur ve sizi duraklatır. Burada sessizlik ve dua anlarının tadını çıkarma veya bir konserde eşsiz akustiği deneyimleme fırsatına sahipsiniz. Ludgerus Katedrali'nin görkemli güzelliği karşısında büyülenmenize ve bu tarihi mekânın öneminin farkına varmanıza izin verin.

El değmemiş nehir yatakları ve el değmemiş manzaralar - Olfen'deki Steverauen, kaşiflerin ve yürüyüşçülerin doğanın tadını çıkarabileceği ve gevşeyebileceği bir yerdir. 120 hektarlık yerel rekreasyon alanı, çok sayıda hayvan ve bitki türü ile doğanın sürekli değişimine tabidir. Stever'ın yeniden doğallaştırılması sırasında, Heck sığırları, Konik atları, Poitou ve Katalan dev eşekleri de yeniden yerleştirildi. Kısa süre sonra su samurları ve leylekler de onlara katıldı. 2002 yılında başlayan "Steveraue Otlatma Projesi", dinamik bir yaşam alanı ve doğal çevre haline geldi. Doğa rezervi yürüyerek, bisikletle, sal üzerinde ve ayrıca kano ile keşfedilebilir. Hayvanları gözlemlemek için en iyi yer Sternbusch bakış açısıdır.

Pastoral bir park manzarasıyla çevrili ve yaşlı yaprak döken ağaçlarla çerçevelenmiş Ibbenbüren'deki tırmanma ormanında unutulmaz bir macera sizi bekliyor. Bu tırmanma ormanı, 3 hektarlık alanı ve çeşitli zorluk derecelerindeki tırmanma elemanlarıyla tüm aile için bolca eğlence ve zorluk sunmaktadır. İster bir ila 14 metre yükseklikte ister teleferiklerle olsun, tırmanma becerilerinizi burada test edebilirsiniz. Yakınlardaki ünlü "Hockende Weib" kaya oluşumları bölgeye mistik bir hava katmaktadır. Grimm masalları tarzındaki peri masalı fonunda kendinizi büyülenmiş hissedin ve Münsterland'ın güzel doğasının ortasında unutulmaz bir macera yaşayın.

Romantik bir atmosferle çevrili tarihi hayvanat bahçesi, saray arazisiyle uyumlu bir şekilde uzanıyor. Nazik patikalar ve büyülü orman yollarından geçen dairesel patika, rüya gibi kale göletlerine ve nefes kesici seyir platformlarına çıkar. Burada karaca ağaçların arasından dikkatlice bakarken doğayı yakından deneyimleyebilirsiniz. Meyve bahçeleri ve fundalıkların bulunduğu geniş manzara sizi oyalanmaya veya yürüyüş yapmaya davet ediyor. Uzunluğu 1 km ile 5 km arasında değişen toplam 4 dairesel yürüyüş parkuru sessiz manzaradan geçmektedir.

Heybetli barok yapı, görkemli cephesi ve etkileyici iç mekanlarıyla ziyaretçileri memnun etmektedir. Vestfalya'nın en nüfuzlu aristokrat ailelerinden biri olan güçlü Erbdrosten, yüzyıllar boyunca burada ikamet etmiştir. Günümüzde Erbdrostenhof, çeşitli sanat, müzik ve tiyatro programlarıyla ziyaretçilerini memnun eden canlı bir kültür merkezidir. Öne çıkan etkinliklerden biri, muhteşem odaların yeni bir ihtişamla parladığı yıllık yaz festivalidir. Merkezin kendi restoranını da ziyaret etmekte fayda var: şık bir ambiyansta yöresel mutfağın tadını çıkarabilirsiniz. Erbdrostenhof, Münster'de geçmişi ve bugünü büyüleyici bir şekilde birleştiren eşsiz bir yerdir.

Tüm hava koşullarına uygun hayvanat bahçesi, ama neden "tüm hava koşullarına uygun"? Münster Hayvanat Bahçesi kısmen kapalı bir yol ağı ile donatılmıştır. Dairesel yolun toplam 1 kilometresi kaplıdır ve hayvanların çoğu çok sayıda hayvan evinde de gözlemlenebilir. Soğuk kış aylarında hayvanat bahçesi sakinlerinin %95'i ziyaretçiler tarafından görülebilmektedir. Armur kaplanları, İran leoparları, goriller ve orangutanlar için yapılan muhafazalar gerçekten önemli. Hayvanat bahçesinin "Çeşitlilikle karşılaş, harika şeyler deneyimle" sloganına sadık kalarak, ziyaretçiler normal zamanlarda filleri düzenli olarak besleyebilir veya hayvanat bahçesinde kısa bir yürüyüşte gözlüklü penguenlere eşlik edebilir. Allwetterzoo Münster sadece Almanya'nın en ünlü hayvanat bahçelerinden biri değil, aynı zamanda en güzellerinden biridir. Hava koşulları diğer hayvanat bahçelerinde ziyaretçilerin işini zorlaştırırken, Allwetterzoo'da pek çok hayvan ıslanmadan gözlemlenebiliyor. Münsterland'da Allwetterzoo'dan başka nerede filleri besleyebilir ya da penguenlere yürüyüşte eşlik edebilirsiniz? Katedral kentindeki hayvanat bahçesi, hayvanlara yakınlığıyla artık Almanya çapında da tanınıyor. Allwetterzoo, yaklaşık 3.000 hayvan ve 300 türden daha fazlasını sunuyor. Hayvanat bahçesinin merkezinde yer alan Westphalian At Müzesi ve Fok Cenneti de benzersizdir. Kaliforniya deniz aslanları burada günde birkaç kez gösteri yapmaktadır.

Ticari liman günümüzde artık çok önemli olmasa da, modaya uygun bir kültür ve gastronomi merkezi haline gelmiştir. Limanın kuzey tarafında çok sayıda yaratıcı restoran ve bar bulunmaktadır. Limanın büyüklüğü Münster'in eski kentinin büyüklüğüne eşittir. Liman aynı zamanda şehrin sudan manzarasını sunan tekne turları için de popüler bir başlangıç noktasıdır. Münster limanını ziyaret etmek, şehrin geçmişini ve bugününü deneyimlemek için harika bir yoldur.

Yeşil çayırlar ve ilham verici sanat eserleriyle çevrili bu yer, dinlendirici anların tadını çıkarmak için çeşitli yollar sunuyor. Gölün berrak sularında kendinizi yenileyin veya köpüklü sularda bir tekne gezisinin tadını çıkarın. Gezinti yolunda dolaşın ve kendinizi pitoresk atmosferin büyüsüne bırakın. Yaklaşık 2.300 metre uzunluğundaki gölün etrafındaki patikalar özellikle koşucular, bisikletçiler, patenciler ve yürüyüşçüler arasında popülerdir ve yaz aylarında su üzerinde sayısız yelkenli tekne ve deniz bisikleti bulunmaktadır. Kıyıdaki yeşil çayırlar rahat bir atmosferde güzel bir piknik için mükemmeldir. Aasseeterrassen, su sporları meraklıları ve yemek severler için gidilecek yerdir. Burada çok sayıda etkinlik de düzenlenmektedir.

Girişin ücretsiz olduğu ve her gün açık olan bahçe, dinlendirici bir yürüyüş veya uzun bir gün geçirmek için idealdir. Burada dünyanın her yerinden tropikal ve egzotik bitkiler de dahil olmak üzere çeşitli bitki örtüsü var. Bahçe aynı zamanda Münster Üniversitesi tarafından yürütülen bilimsel araştırmalar için de önemli bir yerdir. Münster Botanik Bahçesi'ni ziyaret etmek, kendinizi bitkilerin dünyasına kaptırmak ve anlamları ve kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek için eşsiz bir fırsattır. Bahçeyi ziyaret etmek kesinlikle unutulmaz olacak ve doğanın güzelliğini ve önemini takdir eden herkes üzerinde kalıcı bir izlenim bırakacaktır.

Kunstmuseum Pablo Picasso Münster, Almanya'nın tek Picasso müzesidir. Müze, Pablo Picasso'nun litografilerinden oluşan dünyanın en kapsamlı koleksiyonunun yanı sıra, Picasso'nun farklı sanatsal tekniklerde ve farklı yaratıcılık dönemlerine ait diğer eserlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Picasso'nun sanatçı arkadaşları Georges Braque, Marc Chagall, Joan Miró ve Henri Matisse'in eserlerinden oluşan geniş koleksiyonlar da müzenin hazineleri arasındadır. Picasso Müzesi, değişen sergilerde İspanyol ressamın grafik çalışmalarını resim ve heykelle diyaloğa sokarak çok yönlü çalışmalarına ışık tutuyor. Müzenin sanat arkadaşlarına adanmış sergileri de bu çapraz referansları keşfediyor. Adaşının ruhuna uygun olarak müze, yılda birkaç kez özel sergilerle ziyaretçileri çeken sürekli bir değişim evidir.

Münster'deki Barış Salonu, tarih kokan tarihi bir mekândır. Otuz Yıl Savaşları'nı 15 Mayıs 1648'de sona erdiren Vestfalya Barışı'nın müzakereleri bir zamanlar burada yapılmıştı. Bugün Barış Salonu'nda oyma sanatının şaheserleri ve İspanya-Hollanda barış anlaşması için Münster'e gelen hükümdar ve elçilerin portreleri yer almaktadır. Barış Salonu'nun saygıdeğer odalarında, geçmiş zamanların eşsiz atmosferini hissedebilirsiniz. Münster'deki Barış Salonu, tarih kokan tarihi bir mekândır. Otuz Yıl Savaşları'nı 15 Mayıs 1648'de sona erdiren Vestfalya Barışı'nın müzakereleri bir zamanlar burada yapılmıştı. Bugün Barış Salonu'nda oyma sanatının şaheserleri ve İspanya-Hollanda barış anlaşması için Münster'e gelen hükümdar ve elçilerin portreleri yer almaktadır. Barış Salonu'nun saygıdeğer odalarında, geçmiş zamanların eşsiz atmosferini hissedebilirsiniz. İster tarihe ilgi duyan bir gezgin ister meraklı bir sakin olun, Münster'deki Barış Salonu büyüleyici ve düşündürücü bir yerdir. Münster ve Avrupa tarihiyle ilgilenen herkese mutlak bir tavsiyedir.

Romantik Haus Rüschhaus, Münster'den sadece birkaç kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Ünlü şair Annette von Droste-Hülshoff 20 yıl boyunca burada yaşamış ve bu süre zarfında başarılı eserler kaleme almıştır. Ziyaretçiler evin içinde kendilerini şairin zamanında hayal edebilir ve tarihi odaları gezebilirler. Tur hakkında bilgi: İç mekan turu yalnızca kişiselleştirilmiş rehberli turun bir parçası olarak mümkündür.